Cuma geceleri yazılacak şiirler daha sessiz olur diğer günlere göre. Bulmaya çalışırsın kafandaki insanları, toparlamaya çalışırsın kelimeleri . Apaçık olduğunu bilmene rağmen gecenin garipliği, unutma ihtiyacı özellikle kilitler bu şiirlerde seni. Çok kolay diye başlarsın ilk mısraya; aşktan, meşkten, içindeki o karanlıktan farklı bir şeyler yazılacaktır altı üstü. Arada bir gözlerinin dolmasını da engelledin mi tamamdır işte. Başlarsın şiire havadan sudan, demokrasiden belki. Yeşil bir peri bulursun yazdıklarına yardımcı olması için. Sevimli bir şeyler yazmaya çalışırken ama, sağ elin kendi başına hareket etmeye başlar. Bütün o perdelediğin şeyler, gözünün önünde belirir ekranda. İstemezsin, yazmak istemezsin, yazarsın, bakmak istemezsin, okursun, hatırlamak istemezsin, ağlarsın. Hiç bir şey olması gerektiği gibi olmaz sonunda. Işıklar yavaş yavaş kaybolurken şehirde, sen yine bir hafta önceki gibi kalırsın kafanda bin bir düşünce ve tek kişiyle. Kağıdı yırtıp atmak istersin, yoktur ama - silemezsin de dosyayı. Orada durur bir köşede süklüm püklüm, diğer her şey kalbinin bir köşesinde nasıl duruyorsa. Sorarsın kendine hiç bir şey neden bitmez diye. Sızana kadar içersin sonra, başka türlü dayanılmaz bazı şeylere. Cuma geceleri şiir yazmak zordur, şiir yazar seni.