“Ben günahkâr bir insanım, hemen ölemem!”
Kafasını içeri çekip yüzüme bakıp güldü ve “Ben de günahkârım ama ölümün bunu umursadığından emin değilim” dedi aşağılar bir ifadeyle.
Oturduğum yerden gökyüzüne ve ucu bucağı görünmeyen bozkıra bakıp iç geçirdim. İçimde,üzerini kapadığım,bir türlü tam olarak iyileştirmeyi beceremediğim yaram kanamaya başlamıştı yine. Terk edilmişliği hazmedemedim.