Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ailemizin yaşadığı yer olan Hatay’ın Ordu ilçesinde Türkiye’nin yönetim ve siyasetine uygun olarak değişiklikler gerçekleştirilmişti. Bu ilçenin adı Karadeniz bölgesindeki Ordu iliyle karıştığı için Yayladağı olarak değiştirilmişti.
otuzbirler - otuzbir - ergenekon
Otuzbir: “Okul yıllarımda, özellikle erkek çocukların benimle alay edip gülmelerini anlamaz, ben de onlarla birlikte gülerdim. Hatta okulun açıldığı ilk günler derse giren öğretmenlerim sınıf listesini ellerine aldıkları zaman listeyi önce yukarıdan aşağıya tarar, sonra Şenay Otuzbir derlerdi. Ben de minnacık bir kız ayağa kalkar, ‘Efendim’ derdim; bakarlardı ve oturturlardı. Bütün talebeliğim boyunca bunu yaşadım. Gelen her yeni öğretmende ilk önce benim ismimin söylenmesi benim için kaçınılmaz bir durum olmuştu. Erzurumlu dedem, savaş yıllarında 31 arkadaş, düşman çemberinin ortasında kalmışlar ve orada kıyasıya bir mücadeleyle hiçbir kayıp vermeden kurtulmuşlar ve daha sonra da Otuzbirler diye anılmaya başarmışlar. Dedem de unutamadığı, zor fakat gurur verici günler anısına soyadını Otuzbirler olarak kaydettirmiş. Zaman içerisinde ise nasıl olduysa eksik yazılarak bize sadece Otuzbir olarak gelmiş. Ağabeyim soyismini Ergenekon olarak değiştirdi...” (Şenay Yıldızkapan)
Reklam
olaya bak...
Yurtbekler: “Rahmetli dedem Milli Mücadele yıllarında yaklaşık sekiz sene askerlik hizmeti yapmış. Bu süre zarfında pek çok cephede savaşmış. Yaklaşık iki yıl İngiliz esaretinde kalmış. Terhis olduktan sonra trenle Hatay’a gelirken su içmek için indiği treni kaçırmış ve yaya olarak yola devam ederken askerler tarafından tekrar orduya alınmış. Böylece bir süre daha askerlik yaptıktan sonra adını bilmediğimiz bir paşanın çiftliğinde kâhya olarak çalışmaya başlamış. Dedemin hikâyesini öğrenen paşanın önerisiyle soyadımız Yurtbekler olmuş. Benim adımdaki ‘paşa’ işte bu bahsi geçen paşaya istinaden verilmiştir. Dedemin adı da Veli’dir.” (Velipaşa Yurtbekler)
Duman: “Rıza Duman’ın dedesi ve köy halkı birlikte köyün meydanında ateş yakıp etrafında toplanırlarmış. Duman hep onun oturduğu tarafa gelirmiş. Bir gün soyadı için gezerlerken ona da sormuşlar soyismin ne olsun diye. Halk da bir ağızdan Duman deyince, o da olsun bari demiş.” (Ayşe Kara)
:D :D
Şimşek: “Büyükbabam nüfus memurlarının yanındaymış. Hava yağmurluymuş. Düşünürken şimşek çakmış. Dünden bugüne soyadımız Şimşek olmuş.” (Rıdvan Şimşek)
Negünekaldık: “Dedem soyadı kaydettirme süresinin dolmasına bir hafta kala nüfus memuruna gidip soyadını Dağ olarak kaydettirmek istemiş. Memur Dağ soyadı alındı demiş; o da öyleyse Bilgin olsun demiş, memur o da alındı demiş. Bu sefer Bilgiç olsun demiş, memur o da alındı demiş. Nüfusa soyadı kaydettirmeyenlerden para cezası alınıyor, onun için bir soyadı yazdırmak gerekiyor. Adam da ne güne kaldık diyor, soyadını Negünekaldık olarak yazdırıyor.”
Reklam
balıkesir ve çanakkale sağdıç ve efe dolu hâlâ. :D
Sağdıç: “Babamın dedesi yani büyük dedemizin askerlik arkadaşı aynı zamanda evlenirken sağdıcı olduğundan, o arkadaşı da Soyadı Kanunu çıktığında orada görevli bir memur olduğundan, büyük dedemize soyadımızın Sağdıç olmasına ilişkin bir teklif sunmuş, dedem de kabul etmiş ve soyadımız Sağdıç olmuş.” (Serpil Sağdıç, Balıkesir)
adama yardım etmeyin sonra bu çok güçlü deyin. ulan. :D
Çeken: “Dedemin babası balık tutmaya gitmiş. Balık tutarken birden ağa büyük bir balık takılmış. Büyükbabam ‘Yardım edin’ diye bağırmış. Çünkü dedemi ırmağa çekiyormuş. Onların da işleri varmış. Büyükbabam onu tek başına çekmiş. Arkadaşları da, ‘Bu çok güçlü, soyadı Çeken olsun’ demişler. Çeken de oradan geliyor.” (Vural Çeken)
Yıldırım: “Dedemin babası Sinop’un Türkeli ilçesinde herkes tarafından tanınırmış. Herkes ona Tütüncüoğlu dermiş. Her işi yaparmış. Asıl mesleği elektrikçilikmiş. Bir gün, Soyadı Kanunu çıktıktan sonra, elektrik işi yaparken şiddetli bir yağmur bastırmış. O ve diğer arkadaşları yağmur bitene kadar işe mola vermişler. Ama aralarında çok sevdikleri arkadaşı Salih, işi bırakmamış ve devam etmiş. Herkes onun aşağı inmesi için bağırıyormuş. Dedemin babasının en yakın dostuymuş. Birden şiddetli bastıran yağmurla bir yıldırım düşmüş. Gözleri önünde arkadaşı bu yıldırımla can vermiş. Dedemin babası da bu olayı ve arkadaşını unutmamak için soyadımızı Yıldırım koymuş.” (Büşra Yıldırım)
Tokkal: “Soyadı Kanunu çıktıktan sonra bu işle ilgilenen memurlar köylere gelip her haneye soyisim verirlermiş. Bizim haneye soyisim vermeye geldiklerinde memurlara yemek getirilmiş ve dedemin dedesini de yemek yemek için çağırmışlar; o da tok olduğunu söyleyince memurlar soyisminiz o zaman Tokkal olsun demişler.” (Fatih Tokkal)
42 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.