Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Zorlanmak
Yine hayatımın mutsuz, neşesiz ve enerjisiz bir dönemine girmek üzereymiş gibi hissediyorum. Baktığım çoğu şey anlamsız bir anlamlılık içinde yüzüyor gibi. Hüzün sarıp sarmalamış. Enerjimin uyuşmadığı çok fazla insana maruz bıraktım kendimi ve bu da içten içe bana kendimi yalnız hissettirdi. Samimi olmayan hiçbir şey beni mutlu etmiyor. Samimiyetsizliğe katlanmak zorunda kalıp, samimiyetsizleşmek de beni kendime yabancılaştırıyor. Çok allak bullak ve aniden gelişen şeyler yazdım, günlüğüm çok uzaktaydı. Şu paragrafı 2. Kez okuyup yanlışları düzeltesim bile yok. Cümlelerimi toparlamak istemiyorum. Her şeyi olduğu gibi görmek ve her şeyin de beni olduğum gibi görmesini istiyorum. Hayatıma yeniden başlamak istiyorum. Ama bunu sık sık istediğim için artık ciddiye aldığım bir düşünce değil. Çocukça belki de.. arkadaşlarını, aileni, yaşadığın yeri canın sıkılınca resetleyemezsin.. Neyse kalkıp bir çay yapacağım ve dersime çalışacağım. Belki de değişmek ihtiyaçtır.
Ama dediğim gibi, en büyük hatam insanlardan cümlelerimi bitirmelerini beklemekti. Hayatımın belli bir dönemine kadar hep böyle yaptım zaten. Gözlerinin içine baktım beni bilsinler diye. Kadınlardan bunu bekledim. Birisi gelip, “Evet, ben seni tanıyorum” desin diye bekledim. Ve o kadına âşık olacaktım. Sırf bu sihirli gün için bir sürü diyalog hazırlamıştım kafamda. Ama sonra anladım ki böylesine insanlar yoktu. Olsalar bile kitap okumuyorlardı. Kimseyi tanımıyorlardı.
Reklam
En büyük hatam insanlardan cümlelerimi bitirmelerini beklemekti. Hayatımın belli bir dönemine kadar hep böyle yaptım zaten. Gözlerinin içine baktım beni bilsinler diye. Birisi gelip ''Evet, ben seni tanıyorum'' desin diye bekledim.
Kıracaksan hiç konuşma
Bana yapılmasını istemediğim hiç birşeyi başkalarına yapmadım. Ama onlar duygusuzluktan mı? Bilmem ama hep kırıyorlar, üzüyorlar , sonra hiç birşey yapamamışlar gibi "ee anlat" diyorlar. Ya yeter be bıktım artık ben insanları üzmeyeyim diye cümlelerimi özenerek seçiyorum. Siz benim kalbimi paramparça ettiniz.
Şanslıysam seksen ya da doksan yıl yaşayacaktım. Ve bir takvim yaprağından ibaret olan bu yaşam için verdiğim endişe ölçülemeyecek kadar çok mu olacaktı yani? Her gün sarsılan umudumu ayakta tutmak için ne yapabilirim hala? Yorulmak doğru kelime değil artık, açıklamıyor hissettiklerimi. Zaten açıklamaya mecalim de kalmamış, görüyorum. Allah’ım diyorum sadece ve cümlelerimi yaşlarım tamamlamak istiyor.
Başımdan geçenle aklımdan geçenin karıştığı bu dünyada, madem günde beş vakit kalkıp sana baktım, madem dünyanın bu kadar sabahına ben uyandım, ben uyudum bu kadar uykusunu. Doldurduğum rüzgarla üfleyeceğim sözlerimi, diyelim fena, diyelim feci. tamam olmak küfür tamam etmekse, haşa. Bir ömür ağrıma gitse de dünyadan oluşmuş harfler, yarım dalgın ve kusurlu geldim buraya. Ben iyiyim de kalbim delik. Ben iyiyim de burası yıkık. Ben iyiyim de çevrem kötü diye tarif edildim her yerde. bu kesmediğim şeyleri uzatıyorum sanmanızdaki, uzun kusur. Bu kalbinizin kenarındaki yavaşlık.. cümlelerimi yarım, beni duman eden her neyse. Günde beş vakit kalkıp sana döndüm Dünyanın tüm bekleme yerlerini gördüm.
Reklam
En büyük hatam insanlardan cümlelerimi bitirmelerini beklemekti. Hayatımın belli bir dönemine kadar hep böyle yaptım zaten. Gözlerinin içine baktım beni bilsinler diye. Kadınlardan bunu bekledim. Birisi gelip evet ben seni tanıyorum desin diye bekledim. Ve o kadına aşık olacaktım. Sırf bu sihirli gün için bir sürü diyalog hazırlamıştım kafamda. Ama sonra anladım ki böylesine insanlar yoktu. Olsalar bile kitap okumuyorlardı. Kimseyi tanımıyorlardı.
Dedim ki "Kendi yüreğini bile titreyen elleri arasında tutmaya cesareti olmayan kadın, senin yüreğin için savaşmayı göze almıştı. Sen benim sadece sevgimi kırmadın ki kırlangıç, sen benim ilk cesaretimi de kırdın. Sen cümlelerimi kırdın, kalelerimi yıktın. Bir şiiri çürüttün sen, mısralarımı da yaktın."
Öyle bir zamanda gel ki, vazgeçmek mümkün olmasın.
Öyle bir zamanda gel ki, vazgeçmek mümkün olmasın. Ellerimde koparmaya çalıştığım zincirlerden kalma yara izleri, Yeni yeni iyileşmeye yüz tutmuş olsun. Gözlerimde öyle bir karanlık olsun ki, gören kör oldum sansın. Yanaklarım kurumuş olsun göz yaşlarımdan, dudaklarımsa çatlak çatlak. Öyle bir zamanda gel ki, vazgeçmek mümkün olmasın. Belki bin tane aşktan geçmiş olayım ve hiçbiri olmasın gözümde. Hiçbiri tamamlayamamış olsun cümlelerimi, Hiç biri bağlayamamış olsun geceyi sabaha. Hiçbirinin gülüşünün her anı senin kadar aklıma işlenmemiş olsun. Hiçbirinin hayali en güzel haliyle barınmamış olsun beynimde. Hiçbirinin izi kalmamış olsun bedenimde. Öyle bir zamanda gel ki, vazgeçmek mümkün olmasın. Sessizce ağladığım, o kimsenin olmadığı anları çığlık çığlığa hıçkırıklara dönüştürmemiş olsun. Ellerim kimsenin üzerinde eriyip gitmemiş olsun, gezinse bile. Dudaklarım senin adını söylerkenki gibi kıvrılmamış olsun hiç bi ad'a yeterince. Yerine koymaya çalıştığım her beden yok olup gitmiş olsun kumlar aktıkça tane tane. Unuttuğumu sandığım, vazgeçtiğimi sandığım, Sevemediğimi sandığım öyle bir zamanda gel ki Yerçekimine karşı koysun damarlarımda beni yaşatan her zerre. Unuttuğumu sandığım, vazgeçtiğimi sandığım, Sevemediğimi sandığım öyle bir zamanda gel ki, vazgeçmek mümkün olmasın... • Orhan Veli Kanık
Öyle bir hiçliğin içindeyim ki Ne söylesem ne yapsam da çevremdeki bu boşluk dolar bilmiyorum Kendimi hep bir şeyleri düşünürken buluyorum Düşünmenin bu kadar ağır olduğunu bilmezdim Gerçi ağır olan şey düşünmek mi yoksa Düşündüklerimle yaşadıklarım arasındaki bu benzersizlik mi bilmiyorum Kendimi bu şehre bu ülkeye hatta bu dünyaya ait hissetmiyorum En çok da var olmaya ait hissetmiyorum sanırım Şu an bile aklımdan o kadar şey geçmesine rağmen cümlelerimi dahi toparlayamamak o kadar yoruyor ki Bazen hayatıma haksızlık ediyorum gibi geliyor Ne hakla hayattan bu kadar şey bekliyorum ki Bazen de kendimi yine ağlarken buluyorum Gözyaşlarım birine ya da bir şeye değil Ağlamak istiyorum sadece Dünyanın en kötü hayatını ben yaşıyormuşumcasına ama oysaki bir ailem ve bir evim var Peki ya neden kötü hissediyorum bu kadar Bende eksik olan ne İnancım mı Hiçbir zaman mutlu olmanın tanımını anlayamayacak olmam mı Belki mutluluk benim zannettiğim gibi bir şey değildir Kabul etmektir belki de mutluluk Hayatını kabul etmek Yaşadıklarını kabul etmek Yaşayamadıklarını kabul etmektir Yaşayamayacak olmama boyun eğmektir
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.