ağırbaşlı bir bey öfkeyle, böylesine üstün başarılarla dolu aydın bir yüzyılda bu türden saçmalıkların nasıl olup da yayılabildiğini ve hükümetin olup bitenlere nasıl seyirci kaldığını anlayamadığını söylüyordu.
şimdi yapabileceğim yegane şey, her şeyi sakin sakin ayırt eden aklıma sonuna kadar mukayyet olmak. hep taşıyamayacağım kadar çok yükü taşımaya çalışırdım ve üstelik kabul edilebilir bir amaç için de değil. bu doğru değildi. şimdi de bir yıldır süren davanın bana hiçbir şey öğretmediğini mi göstermeliyim? kavrama gücü zayıf bir adam gibi mi göçeyim? arkamdan, davanın başında onu sonlandırmak istediğimi, şimdi sona gelindiğinde ise onu yeniden başlatmak istediğimi mi söylesinler? arkamdan bunların söylenmesini istemiyorum. bana bu yolda yarı sağır, anlayışsız adamlar gönderdikleri ve gerekli olanı kendime söylemeyi bana bıraktıkları için şükran borçluyum.
keşke bu kitabı okumak yerine almanca sınavıma çalışsaymışım. tanrı ve dinlerle aranız bulanıksa çerez olarak okuyabilirsiniz fakat benim gibi dinlerle ilgilenmeyen birisiyseniz tamamen zaman kaybı. hiçbir alt metni veya genel bir düşüncesi de yok.
İnsan Neyle Yaşar?Lev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2019192,5bin okunma
kitap iki hikayeden oluşuyor ve timsah kısmını bir nevi çerez gibi okudum. hiçbir derinliği olduğunu hissetmedim fakat oldukça akıcıydı. beni etkileyen ikinci hikaye "gülünç bir adamın düşü" oldu. ilk kısmını oldukça benimsedim. sonlara doğru tanrı ve mutlak doğruyla gelen mutluluk kavramını saçma buldum. yine de böyle bir fikri bir kez olsun bile okumanın üstümde etki bırakacağını ve zihnimin bir köşesinde kalacağını düşünüyorum
TimsahFyodor Dostoyevski · Can Yayınları · 20241,801 okunma