Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Peçe Takmanın Hükmü ve Delilleri
يَٓا اَيُّهَا النَّبِيُّ قُلْ لِاَزْوَاجِكَ وَبَنَاتِكَ وَنِسَٓاءِ الْمُؤْمِن۪ينَ يُدْن۪ينَ عَلَيْهِنَّ مِنْ جَلَاب۪يبِهِنَّۜ ذٰلِكَ اَدْنٰٓى اَنْ يُعْرَفْنَ فَلَا يُؤْذَيْنَۜ وَكَانَ اللّٰهُ غَفُورًا رَح۪يمًا "Ey Nebi! Eşlerine, kızlarına ve müminlerin kadınlarına de ki: “(Tüm bedenlerini örten) cilbablarını üstlerine giysinler. Bu, onların
İslam'ı bir şiddet dini olarak takdim edenlerin kulakları çınlasın. İslam adam öldürmek için değil, insanlığı diriltmek icin yola çıkmıştır.
Reklam
Eşsiz bir anı yaşadığınızın farkındasınız. Biliyorsunuz ki bu an bir daha tekrarlanmayacak, bu anı fark ettiğiniz anda yerine bir başka an geldi bile. ... Z a m a n g e r i d ö n ü ş s ü z b i ç i m d e a k ı y o r .
Sayfa 110Kitabı okudu
Hamdân Karmat isminde bir adamın taraftarlarına verilen isim. Karâmitalar aslında İsmailiyye'ye mensuptular. Daha son- ra onlara muhalefet edip "Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'den sonra yedi imamdan başkasını tanımayız." dediler. Bu yedi imam da Ali, Hasan, Hüseyin, Ali b. Hüseyin, Muhammed b. Ali, Cafer es-Sadık, Muhammed b. İsmail'dir. Bu kişiler ehl-i sünnetten akide de ayrıştıkları gibi siyasî olarak da ayrıştılar. Bahreyn'de bir devlet kurarak girdikleri yerlerde bozgunculuk yaptılar; malları gaspettiler, ırz ve namusa göz diktiler, yolları kestiler. Terviye günü Mekke'ye girdikleri vakit çok daha çir- kefleşerek hacıları katlettiler, mallarını gaspettiler, Kâbe'nin kapısını söktüler, öldürdükleri insanları zemzem kuyusuna at- tılar, Kâbe'nin örtüsünü çıkarıp Haceru'l-Esved'le birlikte yan- larında götürdüler. Evlere girip mallara el koydular, haram şeyler işleyip kutsalları çiğnediler. Kâbe'ye tarihte bu ölçüde bir saygısızlık işlenmemişti. Hicri üçüncü yüzyılın sonlarına doğru, Kâbe'ye saldırmalarının akabinde, Samsâmu'd-Devle Hüseyin b. Yusuf tarafından yok edildiler.
Sayfa 108Kitabı okudu
ATSIZ'DA DİL VE EDEBİYAT Dil: Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü mezunu olan ve bitirme tezini, Osmanlı döneminde sade Türkçe akımının öncülerinden Edirneli Nazmi'nin Dîvân-ı Türkî-i Basît'i üzerinde yapan Atsız'ın dil konusundan uzak kalmayacağı ve bu konuya sık sık temas edeceği açıktır. Onun, Türkçe konusundaki düşüncelerine
1572- Soru: Beş vakit namazların kılınması ile ilgili vaktin giriş ve çkış zamanlarından başka, edâları için müstahab görülen vakitler var mıdır? Cevap: Evet, vardır. Şöyle ki: a) Sabah namazında "İsfar" yani ortalığın aydınlanmasına kadar bırakmak müstehâbtır. Bu hükúmden hacıların Müzdelife de kılacakları sabah namazı müstesnâ
Sayfa 427Kitabı okudu
Reklam
İnsana birçok zincir vurulrnuşnır, bir hayvan gibi davranmayı unutsun diye: gerçekten de tüm hayvanlardan daha yumuşak, daha zeki, daha neşeli, daha temkinli olmuştur. Ama şimdi, zincirlerini taşıdığı sürece temiz havadan ve özgürce devinmekten yoksun olmanın acısını çekmektedir: - oysa bu zincirler, bıkmadan usanmadan yineliyorum ki, ahlaksal, dinsel, metafizik düşüncelerin ağır ve anlamlı yanılgılarıdır. Ancak z i n c i r - h a s t a l ı ğ ı da aşıldığında, tam olarak ulaşılmış olacaktır büyük hedefe: insanın hayvanlardan ayrılmasına. - Şimdi zincirleri çözme çalışmamızın ortasındayız ve büyük bir dikkat göstermemiz gerekiyor. Yalnızca a s i l l e ş m i ş i n s a n a verilebilir, t i n i n ö z g ü r l ü ğ ü ; yaşamın h a f i f l e t i l m e s i yalnızca ona yakınlaşır ve merhem olur yaralarına; ilk önce o söyleyebilir başka hiçbir amaç için değil, s e v i n ç için yaşadığını ve diğer tüm ağızlarda tehlikelidir onun seçim sloganı: b a r ı ş o l s u n e t r a f ı m d a v e h o ş n u t l u k d u y u l s u n t ü m s ı r a d a n ş e y l e r d e n .
Sayfa 163
Uhud Savaşı
Peygamber'in (s.a.a) öldürüldüğü söylentisi yayılınca, Müslümanların çoğu geri dönüp kaçmaya başlamış, ama Hazret'in hayatta ve sağ olduğu öğrenilince, İslâm ordusu tekrar moral kazanarak savaş meydanına geri dönmüştü. Bu sırada birçoğu ağır yaralanmıştı. Bu yaralıların olup bitenlerden haberi yoktu. Bu yaralılardan biri de Sa'd b. Rabi'di; on iki yerinden ağır yara almıştı. Kanlar içinde yerde yatan Sa'd'i gören bir Müslüman ona yaklaşıp: "Peygamber ölmüş diyorlar." dedi. Sa'd'in cevabı pek ilginçtir: "Peygamber ölebilir, ama onu gönderen Allah da mı öldü ki sizler böyle kaçıyorsunuz? Muhammed'in dini ölmedi ki! Ne bekliyorsun sen? Dinini neden müdafaa etmiyorsun kardeşim?!"
Sayfa 76 - Kevser YayınlarıKitabı okudu
“Birçok şeyi görmemek, duymamak, yanına yaklaştırmamak - ilk akıllıktır, bir tesadüf değil bir zorunluluk olduğunun ilk kanıtıdır bu. Bu kendini savunma içgüdüsü için kullanılan sözcük: b e ğ e n i ‘ d i r. Bu içgüdünün buyruğu, evet’in bir “kendinden vazgeçmek” olacağı durumda yalnızca hayır demeyi değil, h a y ı r ‘ ı o l a b i l d i ğ i n c e a z demeyi de emreder. Hayır’ı hep yeni baştan gerektiren şeyden uzaklaşmayı, onunla bağımızı koparmayı emreder.”
Çok iyi bilirim 'kelebeklerin neden kırılgan' olduklarını : k e l e b e k olmayı s e ç t i k l e r i n d e n...
Sayfa 86
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.