Bırakın onu, hep bu saatlerde duygulanır, sonunda da sakinleşecektir.
Bir cumhuriyette yalnızca cumhuriyetçiler yurttaştır, kralcılar ve yabancılar düşmandır.
Mezar gibi seviyorum seni...
İnsanlar mezarda huzur var diyorlar, mezarla huzur aynı şeymiş.
Mezarlar daha ne zamana kadar özgürlüğün ayak izleri olacak?
Ekmek istiyorsunuz, kellenizi uçuruyorlar.
Her şeyi yutan ve gitgide daha derinleşen bir deniz gibi olmuştum.
Bazen sana usulca ve gizlice, yalan söylüyorsun, yalan söylüyorsun diyen bir ses yok mu içinde!
Kılıcımı çektiğimde kolumu tutan düşmanımdır!
Parçalanmış bir keman olacaksın, son melodin çalınmış olacak. Yarın boş bir şişe olacaksın, şarabın içirilip bitirilmiş olacak. Yarın ayaktan düşmüş bir pantolon olacaksın, bir gardıroba atılacaksın ve güveler kemirecek seni, bu yüzden nasıl istersen öyle ol.
Bir aşk macerasıydı bu, hepsi gibi bu da paraya mal oldu.
Derilerimiz kalındır, ellerimizi birbirimize uzatırız, ama nafile bir çabadır bu, yalnızca birbirimizin kaba derisine sürtünürüz, çok yalnızız biz.
Neden senin güzelliğini tamamen içime alamıyorum, neden onu tamamen kucaklayamıyorum.
Ellerinizi bütün hayatımın üstüne koydunuz, o zaman hayatım ayağa kalkabilir ve size karşı koyabilir.
Sizi bağışlıyorum, dilerim sizin ölümünüz benimkinden acı olmasın.