Abdullah Karaaslan

Abdullah Karaaslan
@darklion04
Mersin
14 okur puanı
Aralık 2023 tarihinde katıldı
Bu varsayıma göre insanları mutlu eden, maddi şeylere sahip olmaktır, iki odası iki yatağı ve iki ekmeği olan bir kişinin bir odası bir yatağı ve bir ekmeği olan kişiden iki kat daha mutlu olduğu; kısacası mutluluğun gelirle orantılı olduğu düşünülmektedir. Bazı kişiler, her zaman da tam içtenlikle olmadan, din ve ahlak adına bu fikre karşı çıkar; ama vaazlarının dokunaklığı sayesinde gelirleri artarsa ona da sevinirler.
Reklam
Geçmişte bizi beslemiş olan yiyeceklerin gelecekte bizi zehirlemeyeceklerini varsaymamız gerekir. Bazen de yanılırız ve ölürüz. Bir inancın doğruluğunu onun "olgularla" uyum içinde olup olmasıyla sınanamaz onun yaşamımızı iyileştirmede ve arzularımızı gerçekleştirmedeki başarısını ölçmekle yapılır.
Aşk dünyadaki en tehlikeli, en öldürücü duygudur.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Eğer herhangi bir konudaki inancımızın doğru olup olmadığını olgularla sınanabiliyorsa, başka konularda da aynı sınama yapılmalıdır. Bunun uygulanmadığı durumlar bizi bilinmezciliğe (agnostisizme) götürür.
Marksistlerin inancı ile dinsel inanç arasındaki fark oldukça derinlerdedir; dinsel inanç özlem ve gelenek temeline, diğeri ise nesnel gerçeklerin bilimsel analizine dayanır.
Reklam
Zihin her şeyden çok bir taraf tutma aracıdır. İşlevi kişiye yada türe yararlı olacak eylemlerin gerçekleştirilmesini ve daha az yararlı olanlarının engellenmesini güven altına almaktır.
Bilim ve felsefenin bu soğuk savaşı sürdürmeleri artık olanaksızdır; düşman yada dost olmak zorundadırlar. Bilim, temelleri konusunda felsefenin ona yönelttiği soruları yanıtlayamazsa dost olamazlar. Dost olmaları durumunda ise birbirlerini yok ederler; yalnız birinin tek başına alana egemen olması artık olanaksızdır.
İnsanlar delidir! Neyi niçin yaptıklarını bilmezler. Beyinlerinde bir diktatör vardır, onları hormonları yönetir ama bunun farkında olmazlar, kendi iradeleriyle davrandıklarını sanırlar.
İnsan soyu zayıf, kırılgan, ölümlü, her türlü hastalığa, kazaya, acıya açık ama kendini avutarak yaşıyor, bunları unutuyor. İşte anahtar kelime bu; hayatın özü, büyük sırrı; olmazsa olmazı: Unutmak. Eğer unutmak diye bir şey olmasaydı, yaşamda olmazdı. İnsan unutmadan hayatını sürdüremez.
Ortak insanlık zekası bir gün yozlaşsa bile, bilimin sağladığı teknik ve günlük yaşam, olasılıkla, nesiller boyu var olmayı sürdürebilir. Ancak bu durum sonsuza kadar süremez; çünkü eğer bir felaket sonucu ciddi şekilde zedelenirse bir daha yerine gelmesi olanaksızdır.
Reklam
Ateşli bir şekilde savunulan görüşler asla iyi bir temele dayanmayan görüşlerdir; gerçekten de şiddetli duygusallık, görüş sahibinin rasyonel kanıtlardan yoksun olduğunun bir göstergesidir.
Herhangi bir görüş rasyonel nedenlere dayanıyorsun, insanlar bu nedenleri ortaya koyar ve etkilerini beklerler. Böyle durumlarda bunları ateşli bir şekilde savunmazlar; sükunetle benimser ve nedenlerini soğukkanlılıkla açıklarlar.
85 öğeden 31 ile 45 arasındakiler gösteriliyor.