"Burada hiç yıldız yok," diye fısıldadım. "Bu ağaç bana onları anımsatıyor bu yüzden geri gelmek istedim."
"Geceyi seviyorsun."
"Yıldızlar çok kalabalıktı, benim de içimde kocaman bir boşluk vardı. Gece o boşluğu doldurdu ama bu diyara geldiğimde yıldızlar yok oldu."
"Peki boşluk?" diye sordu.
"Bilmiyorum," diye fısıldadım. "Artık onu da hissetmiyorum."
Dönüp bana baktı ve kim bilir neden, gülümsedi.
i'm either romanticing the past
or i'm busy worring about the future
it's no wonder
i don't feel alive
i'm not living
in the only moment that's real
-present