Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Osman Demir

Osman Demir
@demirosman414
Gop Üni.
Suruç
137 okur puanı
Ocak 2015 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Viva Zapata filminden;
Ve eviniz yakılırsa yeniden yapın, tahılınız yakıldıysa yeniden ekin. Çocuklarınız ölürse daha çok doğurun. Sizi ovalardan kovarlarsa dağlarda yaşayın ama yaşayın. Hep liderler arıyorsunuz, hatasız güçlü adamlar. Hiç yok, sadece sizin gibiler var. Yaşarlar, değişirler, bırakırlar, ölürler. Liderler yok, sadece siz varsınız. Güçlü bir halk, süren tek güçtür. Amacımız topraktı, bir düşünce değil. Aileleri besleyecek buğday ekili toprak. Özgürlük bir kelime değil ama akşam evinin önünde güven içinde oturan bir adam. Barış bir rüya değil, dinlenmek, nezaket için zaman. Kafamda bir soru var: Kötü bir davranıştan iyi bir şey çıkabilir mi? Bu kadar şiddetin sonunda nezaket çıkabilir mi? Bu kadar cinayetten barış çıkabilir mi? Öfke ve nefret düşünceleri içinde doğmuş bir insan, barışı sürdürülebilir mi? Barış içinde yönetebilir mi, bilmiyorum? Öyle uzun zamandır savaşıyorum ki barışı anlayamıyorum... Emiliano Zapata
Reklam
dîlan

dîlan

@BerxwedanJiyane
·
16 Temmuz 2022 16:07
ah! nedense herkes benzer kendi ülkesine
The Oz
Değişime uğrayan herkes, komünistken kapitalist olan veya alkolikken Yeşilaycı olan, eski inançlarını kötüler. Çünkü onların işine yaramadıysa kimsenin işine yaramamalıdır. Bakış açısı daralır, ışıktan kör olur. Hindu da olsa, Adsız Alkoliklere de katılsa bir fanatiğe dönüşür. Bana sorarsanız dünyanın içine sıçanlar fanatiklerdir. Fanatikler, Tanrı'nın kendi saflarında olduğuna inanırlar. Ya geri kalan bizler? Bizim ilahi ışığa ihtiyacımız yok. Bize gereken, gecenin karanlığında tuvalete giderken ayağımızı çarpmamıza engel olacak kadar bir ışık. #TheOz

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Âdem toprağı belleyip, Havva yün eğirirken, Bey kimdi? Efendi kim? (John Ball - 1381)
Sen, çok karanlık bir dünyada, bir ışık demetisin benim için... ❤
Reklam
Ey şarkı! seni nasıl seviyorum
"çocukluğumun ok ve yayı ile kadim bahçelerin yollarında, ıslanmış ağaç kümeleri arasında, bir serçenin göğsünü nişan almıştım ki sana aşık oldum. serçe omzuma kondu ve ben mahir bir avcı oldum. ondan sonra asla bir kuşu avlamaya çıkmadım. ne zaman özlesem şarkı söyledim. kuş gelir, kuş konar. kuşu koklarım, öperim ve özgür bırakırım ve bir başka avcıya av olunca çocukluğumu görürüm. yağmur yağmış ağaç kümeleri arasında saman, çiçek ve kuşun şarkısıyla kendine kıvrılır ve ağlar; ey şarkı! seni nasıl seviyorum. -Mohammad Ebrahim Jafari-
Xakestari
XAKESTARÎ Gri, gri, gri... Sabah, sis, yağmur Bulut, bakış, hatıra Bende bir şarkı yoktu, sen okudun Bende bir ayna yoktu, sen baktın Bereketli toprakların uykusunda, bir köktüm Senin bakışınla yeşerdim, yağmurlar yağmadan Gözlerinde bir şimşek çaktı, gözlerim ıslandı Yanakların yağmurdan ıslak, gözlerin güneşli Kurtlar doğuruyor, kuzuları kollamalıyım Sen gözlerinle beni okşasan Çoban değneğim tesirli bir silah olacak Sen gözlerinle beni okşasan Çoban değneğim tesirli bir silah olacak Savaş bitince, senin için taze incirler toplayacağım Seninle kalacağım Seninle okuyacağım Ve seni güneşli hayranlığında öpeceğim Eğer bulutlar izin verirse -Muhammed Ibrahim Jafari- m.youtube.com/watch?v=8lxrwgE...
En İyisi Sen Ol Dağ tepesinde bir çam olamazsan, Vadide bir çalı ol. Ama dere kenarındaki en iyi küçük çalı sen olmalısın. Çalı olamazsan bir avuç ot ol. Bir yola neşe ver. Bir nilüfer olamazsan bir saz ol. Ama gölün içindeki en canlı saz sen olmalısın. Hepimiz kaptan olamayız, tayfa olmaya da mecburuz. Burada hepimiz için birer iş var. Cadde olamazsan, sokak ol. Kazanmak ya da kaybetmek ölçü değildir Her ne isen onun en iyisi sen ol… Ralph Waldo Emerson
Emily Dickinson
Daima açık ve durgun Farklı bir sema, Ve karanlığa rağmen Değişik bir günışığı var orada; Solgun ormanlar dert değil, Sessiz tarlalara etme aldırış, Yaprakları yeşil Bir küçük orman var yaz kış- Ve parlak bir bahçe var, Kırağı ve donun asla uğramadığı; Solmayan çiçeklerinin içinde Arıların canlı vızıltısını işitirim: Gel gir, bahçeme Yalvarırım, kardeşim!
En güzele
Sımsıcak konuşurdun konuşunca Sesini duymasam çölleşirdi dünya.
Reklam
Kürd Êzidîlerin Azizesi Begê Samur (Suruç’taki son Ezidi)
Begê, Begê Samur, Berazi kökenli Dına aşiretine mensup 1894-1958 yılları arasında, Suruç’un Mishecerk (Gölen) köyünde doğup-yaşamış ve 1950’de gittiği Viranşehir’in Ezidi köyü Oğlakçı’da 1958 yılında vefat etmiş Suruç’un son Êzidî bir Kürd kadınıdır. Geçmişe tanıklık etmiş yaşlılarımız bazen ‘Bı seré tırba Begê be. Rasti dı bejim’ yani (Begê’nin
ÇOK GÜZEL (SICACIK) BİR HİKAYE
SONRA BIR DAHA GÖRDÜN MÜ ABİ O KIZI Kurtuluş’ta bir evdeyim. İstanbul’un alışıldık, eski, dökük, eşyaları birbirinden uyumsuz az rutubet kokulu bir bekar evinde misafirim. normalde bu evde misafir olmam ben çünkü kendi evime en yakın arkadaş evi bu mekandır. bende anahtarı vardır. evde kahve kalmaz gelir alır giderim. Bilmukabele, benim evden
82 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.