Çok uzun zamanlardan bu yana, devamlı baskı , yasak ve tehdit altında yaşayan bir dilin kelamı hep acı ve hüzün mü oluyor ? Niçin bu, hiç değişmeyen bir kader oluyor? Devamlı rencide edilen, devamlı ölüm tehlikesini hisseden, devamlı gelişmesi engellenen bu dil, güzelliklerini, zenginliklerini değer ve erdemleri mi acı ve hüzün aracılığıyla mı dile getiriyor ? Acı ve hüzün onun gücü, kuvveti mi oluyor ?