“İnsanlar yaratılışlarının gereği madde ile mana dengesinde yaşamak isterlermiş. Madde tükenince geride bıraktığı boşluğu mana doldurur; yahut mana yükselince madde bedeni terk edip gidermiş. Zaten Allah da insanı bu madde-mana dengesi üzerine yaratmış. İnsanın içinde, her biri yarı yarıya etkin imiş. Mutlu olmak veye iyi kulluk edebilmek için maddenin göstergesi olan beden, eller, ayaklar, kirpikler, gözler ile mananın göstergesi olan düşünce, duygu, iman gibi bahisler birbiriyle dengeli tutulmalıymış. İnsan, bunların her ikisini de eşit kabullenir veya sahiplenirse bahtiyar bir ömür sürermiş.”
İnsanlar yaratılışlarının gereği madde ile mana dengesinde yaşamak isterlermiş. Madde tükenince geride bıraktığı boşluğu mana ile doldurur; yahut mana yükselince madde bedeni terk edip gidermiş. Zaten Allah da insanı bu madde- mana dengesi üzerine yaratmış. İnsanın içinde, her biri yarı yarıya etkinmiş. Mutlu olmak veya iyi kulluk edebilmek için maddenin göstergesi olan beden, eller, ayaklar, kirpikler, gözler ile mananın göstergesi olan düşünce, duygu, iman gibi bahisler birbiriyle dengeli tutmalıymış. İnsan, bunların her ikisini de eşit kabullenir veya sahiplenirse bahtiyar bir ömür sürermiş.
Reklam
"Hayatta olmak demek iniş çıkışlar yaşamak, dengesizlikler içinde denge bulmak demektir. Her şeyi dengeli bir hayat bize göre değildir ve ölümle eş değerdir."
Her şeyi dengeli hayat bize göre değildir.
İniş çıkışlar bizi sıkıntıya sokuyor. Belirsizlik bizi telaşlandırıyor. Gelirimiz ve giderimiz belli olduğunda kendimizi rahat hissediyoruz; riskli işlerse bizi geriyor. Halbuki çoğumuzun aklına gelmeyen temel bir gerçek var: hayatta olmak demek iniş çıkışlar yaşamak, dengesizlikler içinde denge bulmak demektir. Her şeyi dengeli bir hayat bize göre değildir ve ölümle eş değerdir.
"Dengeli ve ölçülü yaşamak gerekir."
Her zaman senin sahip olduğun şeylerden daha fazlasına ve daha azına sahip olan insanlar olacak. En dipte ya da en tepede olman bu durumu değiştirmez, her zaman eksik kaldığın şeyler olurken, başkasının hayalinde olan şeyleri yaşadığın durumlar olacak. Burada dikkat etmen gereken, dengede olabilmek.
dengeli yaşamak nedir bilmem ben üzgünsem ağlamam, çağlarım mutluysam gülümsemem, ışıl ışıl parlarım öfkeliysem bağırmam, yakarım uçlarda yaşamanın güzelliği şu sevdiysem kanatlandırırım sevdiğimi
Sayfa 109 - Pegasus YayıneviKitabı okudu
Reklam
dengeli yaşamak nedir bilmem ben üzgünsem ağlamam, çağlarım mutluysam gülümsemem, ışıl ışıl parlarım öfkeliysem bağırmam, yakarım.
Hayatta olmak demek iniş çıkışlar yaşamak, dengesizlikler içinde denge bulmak demektir. Her şeyi dengeli bir hayat bize göre değildir ve ölümle eş değerdir.
Sayfa 414Kitabı okudu
dengeli yaşamak nedir bilmem ben üzgünsem ağlamam, çağlarım mutluysam gülümsemem, ışıl ışıl parlarım öfkeliysem bağırmam, yakarım
dengeli yaşamak nedir bilmem ben üzgünsem ağlamam, çağlarım mutluysam gülümsemem, ışıl ışıl parlarım öfkeliysem bağırmam, yakarım uçlarda yaşamanın güzelliği bu sevdiysem kanatlandırırım sevdiğimi belki de iyi değil bu yaptığım hep uçup giderler çünkü hele bir de kalbim kılırdıysa gör sen beni kederlenmem paramparça kalırım
Reklam
Hayatta olmak demek iniş çıkışları yaşamak, dengesizler içinde denge bulmak demektir. Her şeyi dengeli bir hayat bize göre değildir ve ölümle eş değerdir.”
Hayatta olmak demek iniş çıkışlar yaşamak, dengesizlikler içinde denge bulmak demektir. Her şeyi dengeli bir hayat bize göre değildir ve ölümle eş değerdir.
Sayfa 35
İnsanlar yaratılışlarının gereği madde ile mana dengesinde yaşamak isterlermiş. Madde tükenince geride bıraktığı boşluğu mana doldurur; yahut mana yükselince madde bedeni terk edip gidermiş. Zaten Allah da insanı bu madde mana dengesi üzerine yaratmış. İnsanın içinde, her biri yarı yarıya etkin imiş. Mutlu olmak veya iyi kulluk edebilmek için maddenin göstergesi olan beden, eller, ayaklar, kirpikler, gözler ile mananın göstergesi olan düşünce, duygu, iman gibi bahisler birbiriyle dengeli tutulmalıymış. İnsan, bunların her ikisini de eşit kabullenir veya sahiplenirse bahtiyar bir ömür sürermiş.
Önemli Bulduğum Bazı Kavramlar (Bilmek Ve Olmak adlı kitabımdan alıntıdır) Bir insanın kendini geliştirmesi ve gerçekleştirmesi için bazı kavramları ve olguları bilmesini zorunlu görüyorum. Bunlardan bazılarını aşağıda açıklıyorum. Özbilinç: özbilinç en genel anlamıyla kişinin kendi duygu düşünce ve davranışlarından haberdar olma halidir.
Sınırları Aşmak
- insan, sınırlar içinde mutlu mesut yaşamaya değil, sınırlarını aşmaya ve yenilikler keşfetmeye ayarlı özel bir varlıktır. - Rahatlık(konfor), uyuşturur! - Sorun, sürpriz, rahatsızlık ve zorluklar beynimizin uyanık kalıp çalışması için gereklidir. - Hayatta olmak demek iniş çıkışlar yaşamak, dengesizlikler içinde denge bulmak demektir. Her şeyi dengeli bir hayat bize göre değildir ve ölümle eş değerdir. - İnançlar ne üzerine kurulu olurlarsa olsunlar, manevi boşluğun ve hayattaki anlam sorununun en etkin çözüm yollarıdır. - İnançlarımızı başkalarına anlatarak onlara iyilik yaptığımızı düşünürüz. Fakat başkaları bize inançlarını anlatmaya başladıklarında bunu “dayatma” ve “kötülük” olarak algılama ihtimalimiz pek yüksektir. - İnançlar, yaşama dair anlam çerçeveleridir. Sadece zemini oluştururlar. İnancı olmayanlar için yaşama devam etmek eziyete dönüşür. İnanç, insanın varoluşuna ait en temel ihtiyaçlarından biridir. - Neyin içine doğduysak, ona tâbi olur veya ondan kaçmak için enerji harcarız. - Farklı inanç gruplarına baskı aracına dönüşen her türlü inanç veya inançsızlık insanlık suçudur ve sonuna kadar mücadele edilmesi gereken bir toplumsal kanser tipidir. - Uygulamaları eleştirebiliriz ama inançları asla! Başkalarının inancının geçerliliği, hakikatle olan ilişkisi, mantıksal veya kanıta dayalı olma derecesi bizim sorgulamamıza açık konular değildir. -İnançların tartışma, siyaset veya ihtilaf konusu olarak ortaya geldiği her dönemde ise buna maruz kalan toplumlar hastalanır. Sinan Canan İFA- Sınırları Aşmak
477 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.