Elini uzattı başıma,
ve bir iç çekişle, sordu,
Yaşıyorsun ama anılarımızda yaşıyor mu hâlâ?
Nereden, nasıl geliyorsun ey sevgili güzellik, diye sordum ona.
Bilir misin ne çok acı verdin
Ve veriyorsun hâlâ bana?
HASRET
Denize dönmek istiyorum,
Mavi aynasında suların:
boy verip görünmek istiyorum
Denize dönmek istiyorum
Gemiler gider aydın ufuklara gemiler gider
Gergin beyaz yelkenleri doldurmaz keder.
Elbet ömrüm gemilerde bir gün olsun nöbete yeter.
Ve madem ki bir gün ölüm mukadder;
Ben sularda batan bir ışık gibi,
sularda sönmek istiyorum.
~Nazım Hikmet
Yağmur yağıyor Ömür hanım...gökten değil, yüreğimin boşluğundan ömrümün ıssız toprağına...Ve ben sonsuz bir düzlükte bir küçücük, bir silik nokta gibi eriyip giddiyorum. Seslensem kim duyar sesimi yalnızlıklar katından?
Gecenin bir yarısında,
Çiğdem olup tüt burnuma,
Ülke olup gir koynuma.
Yok olmanın hududunda,
Var olmanın umusuyla,
Sarı harman tozuyla,
Toprağın kokusuyla,
Ülke olup gir koynuma..
"Bana göre hoşgörüsüz dindarlıkla, saldırgan ateizm arasında çok ince bir sınır vardır. İkisi madalyonun iki yüzüdür başka deyişle. İkisi de soğutur insanı."