"Nasıl olduğunuzu öğrenmek ister misiniz?"
Veronika, "Nasıl olduğumu zaten biliyorum," dedi. "Ve gövdemde sizin gördüğünüz değişikliklerle hiç ilgisi yok olanların. Olan her şey ruhumda oluyor."
Dünyanın bütün dağlarında, ormanlarında, bir tek yaprağı bile bir başkasının tıpkısı olarak yaratmamıştır Tanrı. Oysa siz farklı olmayı delilik sayıyorsunuz.
Elini uzattı başıma,
ve bir iç çekişle, sordu,
Yaşıyorsun ama anılarımızda yaşıyor mu hâlâ?
Nereden, nasıl geliyorsun ey sevgili güzellik, diye sordum ona.
Bilir misin ne çok acı verdin
Ve veriyorsun hâlâ bana?
Ben şuna inanıyorum ki, üç buçuk günlük ömrümüzü kendimize zehir etmemek için ne mazideki hayatımıza ve kaçırdığımız fırsatlara ne de istikbalin olmayacak hülyalarına kulak asmayarak bugünümüze hapsolup yaşamalıyız..
HASRET
Denize dönmek istiyorum,
Mavi aynasında suların:
boy verip görünmek istiyorum
Denize dönmek istiyorum
Gemiler gider aydın ufuklara gemiler gider
Gergin beyaz yelkenleri doldurmaz keder.
Elbet ömrüm gemilerde bir gün olsun nöbete yeter.
Ve madem ki bir gün ölüm mukadder;
Ben sularda batan bir ışık gibi,
sularda sönmek istiyorum.
~Nazım Hikmet
Yağmur yağıyor Ömür hanım...gökten değil, yüreğimin boşluğundan ömrümün ıssız toprağına...Ve ben sonsuz bir düzlükte bir küçücük, bir silik nokta gibi eriyip giddiyorum. Seslensem kim duyar sesimi yalnızlıklar katından?
Gecenin bir yarısında,
Çiğdem olup tüt burnuma,
Ülke olup gir koynuma.
Yok olmanın hududunda,
Var olmanın umusuyla,
Sarı harman tozuyla,
Toprağın kokusuyla,
Ülke olup gir koynuma..
Bugün her parçacığın imha olmasını mümkün kılan bir karşı-parçacığa sahip olduğunu biliyoruz. Kim bilir belki de karşı-parçacıklardan yapılmış tamamen karşı dünyalar ve karşı-insanlar vardır.
Ama sakın ola kendi karşınızla veya kendi benliğinizle rastlaştığınızda tokalaşmaya kalkmayın. Büyük bir ışık parlamasıyla birlikte ikiniz de yok olursunuz.
Işık şimdiye dek görebildiğimiz en uzak cisimden bundan yaklaşık sekiz milyar yıl önce ayrıldı. Bu yüzden evrene baktığımızda onu geçmişteki haliyle görüyoruz