Hiçbir insan dini yüzünden yargılanamaz, çocuklarsa asla yargılanamaz!! Herkese merhaba. Yaklaşık bir ay kadar önce bu kitabı okudum ve duygularımı tam olarak nasıl ifade edebilirim, hiçbir fikrim yok.
Okurken her sayfa çevirişimde canım biraz daha yandı. Defalarca sordum kendime "Neden çocuklar sokaklarda saklambaç oynamak yerine bombalardan kaçıyor?" ve bu soruyu her soruşumda, her cevap alamayışımda kendimi biraz daha suçladım. Umarsızca, kayıtsızca, hissetmeden, bir nevi hayvan gibi sürdürüyoruz hayatımızı. Oysa her şeyi değiştirebiliriz. Dünyayı yaşatabiliriz. Biz ne yapıyoruz? Üzülerek söylüyorum ki tüm caniliklere göz yumuyoruz. Gözlerimizin önünde küçük, masum melekleri yok ediyorlar, bizim gıkımız bile çıkmıyor. Yıl 1943. Cani Hitler ve Nazi canavarları Polonya' nın, Auschwitz toplama kampında. 15 Nisan 1934 doğumlu, 9 yaşındaki Schmuel' de bu kamptaki esirlerden sadece biri. Ne tesadüf ki yine 15 Nisan 1934 doğumlu, 9 yaşındaki Bruno' nun, Nazi güçlerinde asker olan babası da görevlendirmeyle bu kampa gönderileceklerden.
Bruno yeni evlerinde her camdan bakışında bir tel örgü ve ilerisinde hepsi çizgili pijamalı insanlar görmektedir. Fakat Bruno' nun bu telleri geçmesi yasaklanmıştır.
Ortada bir tel örgü.
Bir tarafında çizgili pijamalı
Diğer tarafında normal elbiseli insanlar
Tek farkları inançları
Ortada bir tel örgü
Ve minik kalplerden filizlenen kocaman bir dostluk.
Kesinlikle okumanızı tavsiye ediyorum. Okuyamazsanız bile filmini izleyebilirsiniz.