“Daha çok anlat” dedim.
“Hoşuna gidiyor mu?”
“Çok. Elimden gelse seninle sekiz yüz elli iki bin kilometre hiç durmadan konuşurdum.”
“Bu kadar yola nasıl benzin yetiştiririz?”
“Gider gibi yaparız.”
'Ben sana rehber değil ancak yoldaş olabilirdim fakat yolu ikimiz de bilmiyorduk ve birbirimize yük olmaktan, birbirimizi şaşırtmaktan başka bir şey elimizden gelmiyordu.'
Kalan izlerin hiç birini unutmadan bununla yaşayan sensin kızım, yarana o tuzu basan sensin. herkes uyurken bile, acıdan sessiz sessiz kıvranan sensin. sen busun işte, başkaları için ölecek olan o kadınsın. bu kadarsın, yazıksın.. #kader
En kötüsü de ne biliyor musun, suratında ki tokat iziyle aynaya bakmaya utanan altı yaşındaki o kızın , hâlâ bir şeylere tutunabilmesi için, çocukluğunu kendi elleriyle yerin yedi kat dibine gömmesidir...