Bir grup yazar bir araya gelmiş, sohbet etmektedir. Aralarında Asimov’un daha önceden görmediği kısa boylu, genç ve dinamik biri vardır. Genç, Asimov’a yaklaşır…
“Sen Isaac Asimov musun?”
“Ta kendisi.”
“Ciddi misin? Sen gerçekten Isaac Asimov musun?”
“Evet. Gerçekten öyleyim.”
“Bence sen…” Bu kelimeleri söyledikten sonra genç yazar bir süre durur, Asimov kulak kesilir, diğer yazarlar nefeslerini tutar. Genç yazar şimdiye kadarki ses tonunu ve vurgusunu değiştirip cümlesini tamamlar; “…hiçbir şeysin!”
Etraftakiler kahkaha atmaya başlar.
İşte bilimkurgunun muhtemelen en iyi öykücüsü, kendi deyimiyle “dünyanın en kavgacı insanı” Harlan Ellison’ın Asimov’la tanışması ve bilimkurgu çevrelerine girişi böyle olur.