İslâm tarihinin dönüm noktalarından birisi olan ve zincirleme birden fazla olaya daha sebebiyet veren bir mücâdelenin başlangıç noktasıdır Hz. Ali ve Hz. Muâviye’nin kavgası. Adnan Demircan hocada yalın bir dil ile eserinde bunu anlatmaya gayret etmiş. Eserin bazı yerlerinde ilk kez karşılaştığım bilgiler olmakla beraber okunmasını tavsiye edebilirim.
Akıl, ilâhî vahyin rehberliği altında hakîkati idrâk etme yolundaysa değerlidir. Aksi hâlde kendi başına hareket eden bir akıl; ya ifrata sürüklenip rûhâniyeti idlâl eder, muvâzeneyi bozar, yahut da tefrite düşerek sefilleşir.
Büyük âlim Ebû’l-Hasan Ali en-Nedvi’nin kaleme aldığı kitabın adından da anlaşılacağı üzere Müslümanlar için acı mânâlar içeren bir eser. Müellif İslâm dünyasının gerilemesinin en büyük sebeplerini sıralarken başta batı özentisini ardından da başta Araplar olmak üzere İslâm âleminin, bir tarafta pejmürde, diğer tarafta da şatafatlı ve debdebeli bir hayat sürmeleri bu durumu sarahatle ortaya koymakta. Ayrıca Müslümanların 600 küsür yıl hamiliğini yapmış Türklerin de Jön Türklük hareketi ile beraber bu nelerin kaybedildiğinde ki etkin rolünü de anlatmaktadır. Müslümanların nerelerde hata yaptıklarını, bundan sonra İslam'ın dünyaya yeniden nasıl hâkim olacağını ve bunun için nelerin yapılmasının lazım geldiğinin bilgisini vermektedir. Ayrıca materyalizme esir olan Müslüman idarecilerin, modernist olarak ilerlemek isterken, aslında nasıl gerilemeye sebep olduklarını güzel ve akıcı bir dille, üslupla ilmek ilmek anlatmaktadır.