Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bazen sen öyle sözler sarfedersin ki, eğer konuşmamış olsaydın günaha girmeyeceğin gibi, şimdi ve ileride de zarara uğramazdın.
Beş Altın Nasihat
2. Yumuşak huylu olsun ahmak olsun hiç kimseyle mücadele etme.
Reklam
"Çok konuşanın hatası çok olur. Hatası çok olanın günahları çok olur. Günahları çok olana da cehennem daha lâyık olur."
Gıybet
Kardeşinin gıybetini ederek etini yemenin kefareti,onu övgüyle anman ve kendisine hayır dua etmendir.İbn Ebü'd -Dünya.
Sayfa 204Kitabı okudu
Gıybet
"Gıybet ettiğin kişinin kefareti,onun için mağfiret istemendir."Süyûti,Beyhakî.
Sayfa 204Kitabı okudu
Reklam
Mücâhid (rah) söyle anlatır: "Ademoğlundan hiçbir zaman ayrılmayan melekler vardır. Müslüman biri, müslüman kardeşini hayırlı anınca melekler ona, "Sana da aynısı verildi" derler. Kötülükle antığı zaman ise melekler ona, "Ey ayıpları örtülü olan ademoğlu! Nefsine acı. Ayıplarımı örten Allah'a hamdet" derler.
Gıybeti İşiten Ne Yapmalı ?
Gıybeti işiten, diliyle karşı çıkmadığı ya da korkuyorsa kalbiyle nefret etmediği müddetçe o günaha ortaktır. Sözü başka bir kelâmla bölmeye ya da oradan kalkıp gitmeye gücü yettiği halde, yapılan gıybete karşı bir tavır almazsa, günaha ortak olur. Diliyle "sus" diyor, ancak kalbiyle devam etmesini arzuluyorsa bu münafıklıktır. Kalbiyle nefret etmediği müddetçe günahtan kurtulamaz. Eliyle sus diye işaret etmesi ya da kaşlarını çatıp alnını kırıştırması yeterli değildir. Bu davranış gıybeti yapılanı önemsememektir. Aksine giybeti yapılana kıymet verip açıkça müdafaa etmelidir. Allah Resûlü şöyle buyurmuştur: "Her kim, yanında bir mümin kötüleniyor, o da gücü yettiği halde kardeşine yardım etmiyorsa, Allah onu kıyamet günü mahlûkatın önünde rezil eder." Ebü'd-Derda (r.a), Allah Resûlü'nün şöyle buyurduğunu nakletmiştir: "Her kim, kardeşinin arkasından onun haysiyet ve şerefini korursa, kıyamet günü onun haysiyetini korumayı Allah üzerine almıştır." Bir hadis de şöyledir: "Her kim, kardeşinin arkasından onun haysiyetini korursa, kıyamet günü onu cehennem ateşinden korumayı Allah üzerine almıştır." Müslümanı gıyabında müdafaa etmenin fazileti hakkında çok haberler anlatılmıştır…
Sayfa 175
Hz. Ömer (r.a) der ki: "Allah'ı zikretmeye devam edin. Zira o şifadır. İnsanlardan da dilinizi çekin, çünkü o hastalıktır."
Sayfa 165
Enes b. Mâlik (r.a) anlatır: Bir keresinde Allah Resûlü bize, fâiz ve onun dehşeti hakkında konuşma yaptı. Bu konuşmasının bir yerinde şöyle buyurdu: "Kişinin elde ettiği bir dirhem faiz, Allah katında, adamın işlediği otuz altı zina suçundan daha büyüktür. Faizin en fenası ise, müslümanın ırzına dil uzatmaktır."
Sayfa 161
Reklam
Kur'an'ın emirlerini bırakıp harfleri üzerinde durmak, onlardan bir şeyler çıkarmaya çalışmak pâdişahın fermanındaki emirlere riayet etmeyip, kağıdının ve yazısının vasfı üzerinde durmak gibidir.
Mâlâyâni Konuşmanın İlacı
İnsan bilmelidir ki ölüm, önünde hazır beklemektedir. Kendisi de konuştuğu her kelimeden sorumlu olacaktır. Harcadığı nefesleri,onun sermayesidir. Gerçekten onun dili,yerinde kullanıldığında ahiret nimetlerini avlamaya muktedir bir ağdır. Onun ihmali ve kaybedilmesi ise apaçık bir zarardır. Bu, ilim yönünden dilin ilacıdır.
Sayfa 40 - SemerkandKitabı okudu
Resûl-i Ekrem(s.a.v): "Benim bildiklerimi bilseydiniz az güler çok ağlardıniz."
Sayfa 102 - SemerkandKitabı okudu
Hiçbirimiz Allah'ın belası olmak istemiyoruz; ama birçoğumuz, giderek çoğunluğumuz Allah'ın belâsı oluyor.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.