4. Biz, Kitap’ta (Tevrat’ta) İsrailoğullarına, “Yeryüzünde muhakkak iki defa bozgunculuk yapacaksınız ve büyük bir kibre kapılarak böbürleneceksiniz” diye hükmettik.
(İsrâ, 17/4)
5. Nihayet bu iki bozgunculuktan ilkinin zamanı gelince (sizi cezalandırmak için) üzerinize, pek güçlü olan birtakım kullarımızı gönderdik. Onlar evlerinizin arasına kadar sokuldular. Bu, herhâlde yerine gelmesi gereken bir va’d idi.
(İsrâ, 17/5)
6. Sonra onlara karşı size tekrar egemenlik verdik. Mallar ve çocuklarla sizi güçlendirdik; sayınızı daha da çoğalttık.
(İsrâ, 17/6)
7. İyilik ederseniz kendinize iyilik etmiş olursunuz, kötülük yaparsanız yine kendinize yapmış olursunuz. İkinci bozgunculuğun zamanı gelince, yüzünüzü kara etsinler, daha önce girdikleri gibi yine mescide (Beyt-i Makdis’e) girsinler ve ellerine geçirdikleri her şeyi yerle bir etsinler diye (üzerinize yine düşmanlarınızı gönderdik.)
(İsrâ, 17/7)
8. Umulur ki Rabbiniz size merhamet eder. Eğer yine eski duruma dönerseniz, biz de (cezaya) döneriz. Biz cehennemi kâfirlere bir zindan yapmışızdır.
(İsrâ, 17/8)
Recep Küçük, Gökköy'ün yerlisi değildi. Aslen Elazığlıydı. İlkokuldan sonra okumamıştı. 1980'li yıllarda Ankara'da yaşarken bir tarikata katıldı. Kısa süren bir müritlikten sonra askere gitti. askerlik dönüşü Balıkesir'e yerleşti...
Recep Küçük, o tarihte 34 yaşında olmasına rağmen, dini öğüt ve vaazlarıyla Belkız Ailesi'nin kalbini azandı. Dualar okuyup "Sabredin," dedi...
Köylüden duyduğuna göre Gökköy'deki Dedebayırı adlı merada bir yatır; yatırda, Derviş Abdurrahim diye ululardan bir ulu, ermişlerden bir ermiş vardı.
Diyanet İşleri Başkanlığı envanterinde böyle bir yatırın kaydı yoksa da...
Mehmet Belkız, ikna olmaya dünden hazırdı:
Recep, "Bu zatın bizden bir isteği var. Bizden buraya türbe
yapmamızı istiyor," dedi. Biz de çaresizdik. "Elimizden geleni
yaparız," dedik. Onun önderliğinde, maddi durumum da
o zaman iyiydi, inşaata başladık.
... Sen ancak görmeden Rablerinden korkanları ve namazı kılanları uyarabilirsin. Kim temizlenirse o, kendi menfaatine temizlenmiş olur. Dönüş Allah'adır.
Fâtır Sûresi/18
(İş işten geçtikten sonra) : "Ona inandık" demişlerdir, ama uzak yerden (dünya hayatı gelip geçtikten sonra) imana kavuşmak onlar için nasıl mümkün olur?
Sebe' Sûresi/52
De ki: Eğer (haktan) saparsam, kendi aleyhime sapmış olurum. Eğer doğru yolu bulursam, bu da Rabbimin bana vahyettiği (Kur'an) sayesindedir. Şüphesiz O, işitendir, yakındır.
Sebe' Sûresi/50
"Antropolog Robin Dunbar, zihinlerimizin maksimum 150 kişi ile değerli bir sosyal ilişki kuracak kapasitesi olduğunu, sosyal medya hesaplarındaki binlerce kişinin sadece gözlemci sayılabileceğini savunuyor. Belki de haksız değildir. İnsanlar yalnızlaştıkça sanal ilişkilere bağlanıyor, onlara bağlandıkça daha da büyük bir yalnızlık girdabına sürükleniyor."
Size ne oldu da Allah yolunda ve “ Rabbimiz bizi, halkı zalim olan bu şehirden çıkar, bize tarafından bir sahip gönder, bize katından bir yardımcı yolla“ diyen zavalı erkekler, kadınlar ve çocuklar uğrunda savaşmıyorsunuz?
Nisa 75