Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Sığ insanları derin sevmeyin" diyordu şair Birhan Eroğlu "Derin insanları sığ sevmeyin" dedi şair Celil Taş ekleme yaparak. Ne de haklı ikisi de... Ama ben de dayanamayıp belki de haddimi aşarak, desem ki: "ısmarlama olmuyor azizim sevmenin sığlığı, derinliği... Sevmek sevenin derinliğindendir, adamlığındandır, sevilenin sığlığı ya da derinliği ne yazar." Suat Sakalli
“BEN BİR ULU ŞEHRE VARDIM” M.NİHAT MALKOÇ Oldum olası şehir yazıları yakından ilgilendirir beni. Bu hususta şehir ayrımı da yapmam; fakat doğduğum şehir söz konusu olunca ilgim daha da artar şüphesiz… “Ben Bir Ulu Şehre Vardım” adlı kitap bu yüzden ilgimi iki kere çekti. Birincisi bu kitap birbirinden güzel ve özgün şehir yazılarını ihtiva
Reklam
Bir devle savaşıyordu adam, yorulmuştu bir sonraki sayfaya geçmeden vurulmuştu yıldızlar meraklı gözler gibi karanlıkta ay yarım kalmış diyordu yazar, bizim gibi.. Redd - Kanıyorduk youtube.com/watch?v=-ixXF3l...
Hikaye
Kunduracı Bahri Usta… Babam bir kunduracıydı. Cebirde ne kadar iyi olduğunu bilmeyenler için sadece Kunduracı Bahri Usta olarak kaldı. Bana göre onun asıl ustalığı cebirdeydi. Okulu dışarıdan bitirmişti, ama rakamlarla arası tanıdığım herkesten çok daha iyiydi. Bu nedenle mühendis olmamda yarı yarıya pay onun. Hatta şöyle bir düşündüm de, payın
GÜNAYDIN.... Bugün Pazar “..bugün pazar, bugün beni ilk defa güneşe çıkardılar.” Böyle diyordu Nazım. Hürriyet kokan şiirinde. Sanırım üzerinde çok düşünmeye mahal vermeden, bu dizelerden bile şiirin yazıldığı yer belli ediyordu kendini. Nazım Hikmet sürgün yıllarında yazdığı şiirlerini Piraye'ye, yakın hissettiği Avukat dostuna gönderirdi. Ancak
Türkiye Cumhuriyeti
20. Yüzyılda Osmanlı'nın elinde sadece Anadolu kaldığı zamanlarda 1. Dünya Savaşı başlamıştı. Dünya, Osmanlı'ya "Hasta Adam" diyordu. Ekonomi, eğitim, askeriye bitikti. Borç yatağında debeleniyordu Osmanlı. Sonra, Anadolu birden istilaya uğradı. Dört bir yanımızı işgal etmişlerdi. Yunanistan, İtalya, Fransa, Rusya, İngiltere! Ve daha
Reklam
"Beni hemen anlamalısın, çünkü ben kitap değilim, çünkü ben öldükten sonra kimse beni okuyamaz, yaşarken anlaşılmaya mecburum." Diyordu Tehlikeli Oyunlarda ve Korkuyu Beklerken'i şöyle bitiriyordu; "Ben buradayım sevgili okuyucum sen neredesin acaba?" Ve biz ona şöyle sesleniyoruz; "Çiçeklerden papatyayı, insanlardan oğuz'u seviyoruz. Öldükten sonra da hala seni okuyoruz. Biz buradayız sevgili yazar, sen neredesin acaba?"
‘Vurun ulan vurun ben kolay ölmem...’ Ben size bugün şiirden söz edecektim... Şiir sanatından, şiir büyüsünden, şiir gerçekliğinden, şiir düşlerinden, şiirle kanatlanmaktan, şiirle uyanmaktan, şiiri solumaktan, şiirle yeryüzünü kucaklamaktan, şiirle dünyayı kavramaktan, şiirle sorgulamaktan, şiirle düşünmekten ... Diyecektim ki, ben bir
SEVGİ LİMANININ SON YOLCUSU
Gitti sanırım bir geminin kaptanı Bir limanın sahibi gitti Bir denizin bekleyeni gitti Açıldı saçıldı gökyüzü ardı sıra Kelimeler eşlik etti gidişine Mimikler soru işaretleri Kısaca noktalama işaretleri de katıldı bu gidişe Mesela virgül ardı ardına işlev gördü ... Üç nokta ardı ardına Noktadan bahsetmek gerekirse hiç işlevini kaybetmedi Kaptan gitti Liman işlevini kaybetti Deniz suskunluğunu bozdu Anlayacağın sevgi denen kaptana Herkes eşlik etti Bir tek ben gitmedi ardı sıra Ruhtan haberler vardı o sıra Tükendim diyordu Teslim etti canını canın pahasına :( şair - yazar:Nurettin Kar
613 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.