Çocuksu narsisizmi aşmak, bir anlamda yetişkin yaşamın gereklerini karşılayacak şekilde gelişmek ve uygarlaşmak anlamı taşır. Çocuksu narsisizm yoz haliyle bireyi belirleyen bir dinamik olarak kalırsa, işlenip yontulmazsa da ortaya Recep İvedik çıkar. Şahan Gökbakar'ın bir dizi uzun metraj yapımla sinemaya aktardığı bir kurgu karakter olan Recep İvedik; duygusal hamlığıyla, hedonizmiyle, dürtüselliğiyle, çıkar çatışmalarında gösterdiği abartılı bebeksi tepkileriyle, dış gerçekliğin sınırlamalarına ve başkalarının varlığına uyanamamış egosantrik zihinselliğiyle ve yapımdaki komedi unsurunun temel dinamiği olan gülünç despotizmi ve tümgüçlü halleriyle tam bir çocuksu narsisizm ikonudur.
...bir dizi bilinen olaydan yola çıkarak başka bir olayın meydana geldiği, gelmekte olduğu ya da geleceği çıkarımını yapmamızı sağlayacak şekilde bazı koşullar olmuş mudur? Ya da böyle bir çıkarımı emin olarak yapamazsak, yüksek olasılık derecesiyle ya da her halükarda bir yarıdan daha büyük bir olasılıkla yapabilir miyiz? Eğer bu sorunun cevabı olumluysa, aslında hepimizin de inandığı üzere, kişisel olarak deneyimlemediğimiz olayların meydana geldiğine inanmakta haklı bulunabiliriz. Eğer cevap olumsuzsa, inancımız asla gerekçelendirilemez. Mantıkçılar bu soruyu kendi yalın ve basit haliyle pek de ele almamıştır ve ben de bunun net cevabını bilmiyorum. Şu veya bu yönde bir cevap ortaya çıkana kadar soru her fırsatta sorulmalı ve dış dünyaya olan inancımız da sadece hayvani inanç olmalıdır.
Reklam
Uygarlık birbirini izleyen bir dizi dönüşümden başka bir şey değildir.
İnsan gözü önünde böyle dizi dizi mal görünce, ihtiyacı olsun olmasın, canı çekiyor.
Bilim en ideal durumda hiyerarşik olarak düzenlenmiş bir dizi önermeden meydana gelir; bu hiyerarşinin en alt seviyesi tikel olgularla ilgiliyken, en üst seviyesi evrendeki her şeyi yöneten bir tümel yasa ile ilgilidir. Hiyerarşinin içindeki çeşitli seviyeler, biri yukarıya, diğeri ise aşağıya doğru giden olmak üzere çift yönlü bir mantıksal bağıntıya sahiptir. Yani mükemmelleştirilmiş bir bilimde şu şekilde ilerlememiz gerekir: A, B, C, D, vs. şeklindeki tikel olgular, eğer doğrularsa, örnek oluşturdukları belirli bir tümel yasayı olası olarak ortaya koyarlar. Başka bir olgular dizisi başka bir tümel yasayı ortaya koyar, vs. Tüm bu tümel yasalar eğer doğrularsa, örnek oluşturdukları, tümellik bakımından daha üst düzeydeki bir yasayı tümevarım yoluyla ortaya koyarlar. Gözlemlenen tikel olgulardan o ana dek doğrulanmış en tümel yasaya geçişte birçok aşamadan geçilmesi gerekir. Bu tümel yasadan, önceki tümevarım işlemimizin başlangıcı olan tikel olgulara varana değin sırayla çıkarsama işlemine devam ederiz. Ders kitaplarında tümdengelim yolu benimsenirken, laboratuvarda tümevarım yolu izlenir.
Hüznün doğal olarak hissedildiği mekânlar yok mudur? Bunun nedeni bilinebilir mi? Bir dizi anıdan, bizi içinde bulunduğumuz zaman ve mekânla hiç ilgisi olmayan başka bir zaman ve mekâna götüren bir düşüncenin kaprisinden kaynaklanabilir…
Sayfa 88 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları - 2. CiltKitabı okuyor
Reklam
Ne kadar çok, Çevremizden izole edildiğimize, Olaylar karşısında çaresiz olduğumuza, Kurban olduğumuza, Her şeyin tesadüfler sonucu olduğuna ve hayatımızın bir dizi kaorik karışıklıktan meydana geldiğine, Yaşamın adaletsiz olduğuna, Hastalıklara karşı hiçbir şey yapamayacağımıza, Hayattan alacak hiçbir şeyimizin kalmadığına, Talih ve talihsizliğin rastgele dağıtıldığına, Bedenimizin bize yabancı olduğuna, Yaratıcılığımız üzerinde hiçbir erkimiz olmadığına, İnanırsak, bu ürkütücü hayata o kadar çok yaklaşacağız.
Sayfa 102 - Elips~PdfKitabı okuyor
Egemenlik yeni bir bi­çim almış, bu biçim tek bir hükmetme mantığı altında birleşmiş bir dizi ulusal ve ulus-üstü organdan oluşmuştur. İşte bu yeni küresel ege­menlik biçimi bizim İmparatorluk dediğimiz şeydir.
Hayatımda ilk kez bu kadar çok param vardı ve resmen onun için yaşıyordum.Zenginlerin nasıl bir yaşam enerjisi olduğunu şimdi anlıyordum.
Hz. İsa
Ne kadar çok, Çevremizden izole edildiğimize, Olaylar karşısında çaresiz olduğumuza, Kurban olduğumuza, Her şeyin tesadüfler sonucu olduğuna ve hayatımızın bir dizi kaotik karışıklıktan meydana geldiğine. Yaşamın adaletsiz olduğuna Hastalıklara karşı hiçbir şey yapamayacağımıza Hayattan alacak hiçbir şeyimizin kalmadığına Talih ve talihsizliğin rastgele dağıtıldığına Bedenimizin bize yabancı olduğuna Yaraticılığımız üzerinde hiçbir etkimiz olmadığına, Inanırsak, bu ürkütücü hayata o kadar çok yaklaşacağız.
Sayfa 101 - Elips kitapKitabı okuyor
Reklam
Mevdûdî, Hint-Pakistan alt kıtasının entelektüel yaşamındaki ilk başlangıcını 1927 yılında daha 24 yaşındayken yapmış- tır ve ilk olarak bir dizi halinde gazetede yayımlanan etkili ilmi çalışması "İslam'da Cihad" (Jihad in Islam) büyük bir heyecan uyandırmış ve sonradan kitap halinde 1930 yılında basılmıştır. O, otuzlu yaşlarının erken yıllarında Hint-Pakistan alt kıtasının entelektüel sahnesi üzerinde önemli, baskın ve cesur bir figür olmuştur. 1933 yılından itibaren editörlüğünü yaptığı aylık dergi Tercümanü'l Kur'an, alt kıtanın Müslüman entelektüellerinin zihin dünyası üzerinde büyük bir etki bırakmıştır. Kırklı yaşlarından itibaren Mevdûdînin yazıları, özellikle Arapça ve İngilizce dillerine tercüme edilerek ulaşılabilir olmaya başlayınca, onun düşünceleri alt-kıtanın sınırlarının ötesini aşarak artan sayıdaki insanları cezbetmiştir. Mevdûdî'nin vefat edene kadar zamanımızın en çok okunan Müslüman yazarı olduğunu ve dünyadaki bütün İslami düşüncelerin, duyguların ve faaliyetlerin yeniden dirilmesine yoğun bir şekilde katkıda bulunduğunu söylemek abartı olmayacaktır.
...evrenin bizim keşfedebileceğimiz ve anlayabileceğimiz bir dizi rasyonel yasa tarafından yönetildiği gerçeğini değiştirmezdi.
Size hem insanların arasında hem tek başınıza yapabileceğiniz bir dizi kutlama geliştirmenizi öneririm.
"Hayatı art arda gelen bir dizi dert ve sıkıntı olarak görebileceğimiz gibi, bir hazine birikimi olarak da görebiliriz. Bu tercihimize kalmıştır."
Sayfa 264Kitabı okudu
Çözülen her sorunun yerini yeni bir sorunun aldığı günlük yaşamda doğru olana, ancak bir dizi düşünce ve davranış sürecinden geçilerek ulaşılabilirdi.
Sayfa 113
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.