Merve Duman

%36 (70/192)
Zor Anneler
Zor AnnelerMaren Geiser-Heinrichs
7.3/10 · 68 okunma
Reklam
199 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
69 günde okudu
Zamanın Farkında
Zamanın FarkındaŞule Gürbüz
8.1/10 · 1.019 okunma
254 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Mutlu Olma Sanatı
Mutlu Olma SanatıAlain
7.5/10 · 362 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Yeterince üzerinde durulmamış bir nokta,mutlu olmanın aynı zamanda başkalarına karşı bir görev olduğudur. Ancak mutlu olanların sevildiği söylenir;ama bu mükafatın yerinde ve hak edilmiş bir şey olduğu unutulur;çünkü hepimizin içimize çektiğimiz hava felaket,can sıkıntısı ve umutsuzlukla doludur. Bu bakımdan,soluduğumuz o pis havayı temizlenenlere ve güçlü bir şekilde bize örnek olarak hayatımızı arınmış bir hale getirenlere şükran borçluyuz. Başarı kazanan atletlere sunduğumuz zafer çelenklerinden sunmalıyız onlara da. Sevginin de en derin yanı mutlu olmaya söz vermektir. Sevdiğimiz insanların sıkıntısının,kederinin ya da felaketinin üstesinden gelmekten daha güç ne olabilir?Her erkek ve her kadın,mutluluğun,yani kendimiz için kendi çabamızla elde ettiğimiz mutluluğun başkalarına sunulabilecek en güzel,en cömert armağan olduğunu aklından çıkarmamalıdır.
Sayfa 250 - Doğu Batı YayınlarıKitabı okudu
İyiliğin saygısızca ve insanı küçük düşürecek şekilde yapıldığı da olur. Gerçek nezaket,daha çok,bütün sürtüşmeleri yumuşatan ve insandan insana geçen bir neşedir. Böyle bir nezaket hiçbir zaman öğretilmez. “Nazik insanlardan oluşmuş bir topluluk”denilen yerlerde öne doğru eğilen sırtlar gördüm,ama hiçbir zaman nazik bir insana rastlamadım.
Sayfa 231 - Doğu Batı YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Bağırıp çağırarak gırtlağını yırtan şu aynı adam,şarkı da söyleyebilecektir. Çünkü her insanda kendisine kalıtımda geçen bir yığın sarsak,iç içe geçmiş kas vardır;bu karmakarışık yumağı,bu düğümü çözmek gerekir ve bu da kolay bir iş değildir. Öfke ve umutsuzluğun yenmek zorunda bulunduğumuz ilk düşmanlarımız olduğunu bilmeyen var mıdır? İnanmalı,umut etmeli,gülümsemeli ve aynı zamanda çalışmaya koyulmalıyız. İnsan öyle bir yaratıktır ki,karşı konulmaz bir iyimserliği kendisi için temel kural haline getirmedikçe hemen en koyu kötümserlik doğrulanacaktır.
Sayfa 195 - Doğu Batı YayınlarıKitabı okudu
İnsanın kendisinden başka düşmanı yoktur. Yanlış yargılarımız,boş korkularımız,umutsuzluğumuz ve kendi kendimize çektiğimiz karamsar nutuklarla kendimizin en büyük düşmanıyızdır.
Sayfa 189 - Doğu Batı YayınlarıKitabı okudu
“Ancak şimdiki zamana katlanmak zorundayız. Ne geçmiş ne gelecek hiçbir şey yapamaz bize,çünkü biri artık yoktur;öteki ise henüz gerçekleşmemiştir.”
Sayfa 154 - Doğu Batı YayınlarıKitabı okudu
Hiçbir yerde trende olduğumuz kadar rahat değilizdir. Hızlı trenlerden söz ediyorum. Herhangi bir koltuktan daha rahat bir yere kurulmuşuzdur. Geniş pencerelerden ırmakların,vadilerin,tepelerin,küçük kasabaların ve şehirlerin birbiri ardınca akıp gittiğini görürüz;gözlerimiz tepelerin eteklerinden dolanan yolları,bu yollardan gelip geçen arabaları,ırmakların üzerinden kayıp giden gemileri izler;ülkenin bütün zenginlikleri bazen buğday ve çavdar tarlaları halinde,bazen pancar tarlaları ve bir rafineri,daha sonra kocaman güzel ağaçlar,çayırlar,öküzler,atlar halinde gözümüzün önüne serilir. Yarıklar,toprağın tabakalarını ortaya koyar. İşte hiçbir zahmet çekmeden sayfalarını çevirdiğimiz,her gün mevsime ve zamana göre değişen harika bir coğrafya albümü. Tepelerin ardında fırtına bulutlarının toplandığını ve kuru ot yüklü arabaların yol boyunca hızlı hızlı gittiğini görürüz;başka bir gün hasatçılar yaldızlı bir toz bulutu içerisinde çalışırlar ve hava gün ışığı altında titreşir durur. Hangi manzara bununla boy ölçüşebilir?
Sayfa 121 - Doğu Batı YayınlarıKitabı okudu
İnsan,hayatını ne kadar doldurursa, onu yitirmekten o kadar az korkar.
Sayfa 119 - Doğu Batı YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Ayıklamak gerek. Bir ağacın ya da bir dalın kesildiğini gördüğü zaman acı duyan duygulu bir kadınla tanışmıştım. Oysa oduncu olmasaydı çok geçmeden çalılar,yılanlar,bataklıklar,humma ve açlık geri gelirdi. Aynı şekilde,her insan da kendi mizacını ayıklamayı bilmelidir. Mizacını inkar etmek inançsızlığın ta kendisidir. Nacak ve balta ile açılmıştır bu dünya;rüyalarımızın pahasına açılmış olan yollardır bunlar;gelecekle ilgili kötü belirtilere meydan okutmaktır. Oysa insan kendine hoşgörü ile davranmış izlenimlerine takılır kalırsa,dünya üstümüze yığılır;varlığı ile kendini duyurur bize.
Sayfa 84 - Doğu Batı YayınlarıKitabı okudu
Geçmişe bel bağlamak da,tıpkı geçmişten sızlanmak gibi çılgınca bir şeydir. Olup bitmiş şeylerden hiçbiri bel bağlanacak kadar güzel olmadığı gibi,gene hiçbiri yakamızı kurtaramayacağımız kadar çirkin de değildir.
Sayfa 80 - Doğu Batı YayınlarıKitabı okudu
Korkumuz,çektiğimiz acıdan daha çoktur.
Sayfa 57 - Doğu Batı YayınlarıKitabı okudu
Böyle yaradılmıştın,kendinden çok şey umdun,herkes kendinden çok şey umar, herkes kendinin hayal kırıklığıdır,umudun kibrindi,aklın ahmakların hayranlığı,sana verilenleri pek de iyi kullanamadın,senden çok iyiler, hayal edemeyeceğin kadar iyiler var, senin işin onlarla. Bana bu denmez;dense,derin bir aşağılanma duyarım,denmese,derin bir özlem duyarım.
Sayfa 97 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
İnsan yirmi yaşında nasıl muhabir,eczacı,koca. ..olmaya razı olur,nasıl isler anlamadım.
Sayfa 17 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
1.021 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.