Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

dne

dne
@dnne
Güneşin müddeti ömrünce, ELFÜ ELFİ SALÂTİN VE ELFÜ ELFİ SELÂMİN ALEYKE YA RASULALLAH De ki: Allah ın lâneti yalancılar üzerine olsun. Âl-i İmrân Sûresi, 3:61.
Madem hakikat budur ve madem geçmiş musibet saatleri, elemleri ile beraber ma'dum ve yok olmuş ve gelecek bela günleri, şimdi ma'dum ve yoktur ve yoktan elem yok ve ma'dumdan elem gelmez. Mesela, birkaç gün sonra aç ve susuz olmak ihtimalinden, bugün o niyetle mütemadiyen ekmek yese ve su içse ne derece divaneliktir. Sözler
Reklam
Üçüncü yol: Âhirete inanmayan ehl-i inkâr ve dalalet için bir idam-ı ebedî kapısı yani hem kendisini hem bütün sevdiklerini idam edecek bir darağacıdır. Öyle bildiği için cezası olarak aynını görecek. Bu iki şık bedihîdir, delil istemiyor, göz ile görünür. Sözler
İkinci yol: Âhireti tasdik eden fakat sefahet ve dalalette gidenlere bir haps-i ebedî ve bütün dostlarından bir tecrit içinde bir haps-i münferid, yalnız başına bir hapis kapısıdır. Öyle gördüğü ve itikad ettiği ve inandığı gibi hareket etmediği için öyle muamele görecek. Sözler

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Birinci yol: O kabir, ehl-i iman için bu dünyadan daha güzel bir âlemin kapısıdır. Sözler
Kabir var, hiç kimse inkâr edemez. Herkes ister istemez oraya girecek. Ve oraya girmek için de üç tarzda üç yoldan başka yol yok. Sözler
Reklam
Ey Kur'ân'ı indiren Allahım! Kur'ân'ın ve kendisine Kur'ân indirilen zâtın hakkı için, kalblerimizi ve kabirlerimizi iman ve Kur'ân nuruyla nurlandır. Âmin, ey kendisinden istimdad edilen Müsteân!
Evet, dinsiz felsefe, hakikatsiz bir safsatadır ve kâinata bir tahkirdir. Sözler
Allahım! Risalet semâsının güneşi ve nübüvvet burcunun ayına, hidayet yıldızları olan âl ve ashâbına salât ve selâm olsun. Bize ve erkek-kadın bütün mü'minlere rahmet et. Âmin, âmin, âmin
"Yemin olsun güneşe ve aydınlığına ve onu takip eden aya ve onu gösteren güne ve onu örten geceye ve gökyüzüne ve onu bina edene ve yeryüzüne ve onu yayıp döşeyene ve insana ve onu intizamla yaratana; sonra da ona kötülüğü bildirip ondan sakınmayı ilham edene. Nefsini günahlardan arındıran kurtuluşa ermiştir. Nefsini günaha daldıran da hüsrana düşmüştür." Şems Sûresi, 91:1-10. suresindeki kasem ve cevab-ı kasemi düşünüp amel et. Sözler
Sekizincisi: Şu âlemdeki mevcudatın her biri kendine mahsus bir dil ile Hâlık'ının vahdaniyetine ve Sâni'inin rububiyetine dair manevî sözlerini fehmetmektir. Sözler
Reklam
Yedincisi: Senin hayatına verilen cüz'î ilim ve kudret ve irade gibi sıfat ve hallerinden küçük numunelerini vâhid-i kıyasî ittihaz ile Hâlık-ı Zülcelal'in sıfât-ı mutlakasını ve şuun-u mukaddesesini o ölçüler ile bilmektir. Mesela sen, cüz'î iktidarın ve cüz'î ilmin ve cüz'î iraden ile bu haneyi muntazam yaptığından şu kasr-ı âlemin senin hanenden büyüklüğü derecesinde, şu âlemin ustasını o nisbette Kadîr, Alîm, Hakîm, Müdebbir bilmek lâzımdır. Sözler
Altıncısı: Zevi'l-hayat olanların tezahürat-ı hayatiye denilen, Hâlıklarına tahiyyatları; ve rumuzat-ı hayatiye denilen, Sâni'lerine tesbihatları ve semerat ve gayat-ı hayatiye denilen, Vâhibü'l-hayat'a arz-ı ubudiyetlerini bilerek müşahede etmek, tefekkür ile görüp şehadetle göstermektir. Sözler
Beşincisi: Nasıl bir asker, padişahından aldığı türlü türlü nişanları, resmî vakitlerde takıp padişahın nazarında görünmekle onun iltifatat-ı âsârını gösterdiği gibi sen dahi esma-i İlahiyenin cilvelerinin sana verdikleri letaif-i insaniye murassaatıyla bilerek süslenip o Şahid-i Ezelî'nin nazar-ı şuhud ve işhadına görünmektir. Sözler
Dördüncüsü: Lisan-ı hal ve kālinle Hâlık'ının dergâh-ı rububiyetine ubudiyetini ilan etmektir. Sözler
Üçüncüsü: Şu teşhirgâh-ı dünyada, mahlukat nazarında, esma-i İlahiyenin sana taktıkları garib sanatlarını ve latîf cilvelerini bilerek hayatınla teşhir ve izhar etmektir. Sözler
1.807 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.