Evrim teorisinin babası Darwin, akraba evliliği yaptı ve 10 çocuğu oldu.
Doğal Seçilim ile Türlerin Kökeni adlı eseri ile evrim teorisinin babası sayılan, Charles Darwin, 1838 yılında, 30 yaşında iken birinci derecen kuzeni Emma Wedgwood ile evlendi.
Darwin çiftinin on çocuğu oldu. Çocukların ikisi Mary Eleanor ve Charles Waring henüz bebekken
Modern Toplumlarda Kalıtımsal Bozulma Tehlikesi
Modern toplumlarda bu bozulma her yerdedir. Bu toplumlarda selçilim yok edilmiştir. En azından Darwinci anlamda "doğallıkla" bir ilgisi kalmamıştır. Bizim toplumlarımızda, bir seçilim halâ etkisini gösteriyorsa, "en uygun olanın yaşamda kalması", bu "en uygun" olanın kalıtımsal açıdan yaşamda kalmasını, diğer
bir deyişle soyunun daha çok yayılmasını sağlamaz. Tabii ki zeka, hırs , cesaret ve hayal gücü modern toplumlarda hala başan etkenleridirler; fakat bireysel başarının etkenleridirler, evrim için tek geçerli olan kalıtımsal başarının değil. Tam tersine.
Herkesin bildiği üzere, istatistikler zeka katsayısı (veya kültür seviyesi) ile çiftierin ortalama çocuk sayısı arasında ters orantılı bir ilişki olduğunu gösterir. Buna karşın, aynı istatistikler eşler arasında zeka katsayısı açısından çok güçlü doğru orantılı bir ilişki gösterir. Bu göreceli değerlere göre kendini en yüksek kaltımsal gücü göre sınırlamaya çalışan elit bir tabakanın yavaş yavaş oluşabilmesini sağlayabilecek tehlikeli bir durumdur. Hatta dahası: yakın bir zamana dek görece "ileri" sayılabilecek toplumlarda bile, sırf fiziksel açıdan değil de entellektüel açıdan da en az uyum sağlayabilenler doğrudan ve acımasızca yok ediliyordu. Çoğu ergenlik yaşına bile ulaşamıyordu. Bugün bu kaltımsal açıdan sakat olanların çoğu çoğalabilecek kadar uzun bir süre yaşayabiliyor. Türün bozulmasına karşı kaçınılmaz olarak onu korumaya yönelik çalışan doğal seçilim mekanizması, bilginin ve sosyal etiğin sayesinde artık en ağır bozukluklar dışında eskisi gibi çalışmıyor.
Darwinizm:
İngiliz doğa tarihçisi Charles Darwin`in doğal seçilim yoluyla evrim kuramı. Darwinizm tartışması genellikle doğal seleksiyonun sağladığı evrim konusunda yoğunlaşmıştır. Darwinizm sözcüğü yaradılışçılar tarafından bilimsel bir yaklaşımdan ziyade bir ideolojiymişcesine kullanılır. Biyolog E.O. Wilson`a göre "Bilim insanları Darwinizm demez...”
Wikipedia
İzahı olmayan şeyin mizahı olur.
Her canlının tepesinde bir kılıç durur: "Doğal seçilim". Bu mekanizma ile doğa, kaynaklara uygun olarak nüfus planlaması yapar ve adapte olamayan her türe Demokles'in kılicını indirir! Adapte olmaktan kasıt nedir peki?
Basitçe, sular yükselince, balıklar karıncaları yer, sular çekilince de karıncalar balıkları. İnsan genelinde adaptasyon "uygun olanı yapmak, uyum sağlamak", bunu alışkanlık haline getirmektir. Uygun olan ise şartlara göre değişir. Temmuzda kısa kollu gömlek giymek doğaya uyumdur, ocakta kalın mont. Ya da yine Ocak ayında, bir marketin tika basa dolu olması bir sorun değildir ama koronavirusun her yerde kol gezdiği 10 Nisanda bunun gerçekleşmiş olması adapte olamama örneğidir. Bu durumda, doğal
süreçler aklını kullanmayani, cehalette direteni
cezalandırarak "eler". Bu sadece biyolojinin ortaya koydugu bir gerçek degildir. Çoğunluğumuzun mensup olduğu islam dininin temel kaynağı Kur'an'da da benzer bir çıkarım vardır: "Ve O aklını kullanmayanları pisliğe mahkum eder!" (10, 100).
Pislige mahkum olmanın dilimizde amiyane bir tabiri var (o da size kalsin). Elbette bu yaziyi buraya kadar okuyabilmiş sizler bu cehalete düşman olan kitledensiniz. Ama bir şekilde bu insanlara ulaşmamız gerekiyor. Zira türün her bireyi, türün kaderine etki eder. En güçlü silahımızın aklımız olduğunu ve bunu
da okuyarak, bilerek sağlayacağımızı anlatmak
gerekiyor. Bu coğrafyanin cehalete düşman çocuğu ne güzel söylüyor: "Okuyun,zira mürekkebin akmadiğı yerde kan akıyor" (Ali Şeriati)
| Alıntı
Öğrencilere "Doğal Seçilim" konusunu anlatırken 10 Nisan 2020 gecesini örnek olarak vereceğim.
Akıllı tasarımla ilgili en zorlu soruları cevaplamak
Dünyanın anlaşılabilirliği, dünyanın arkasındaki zekaya işaret ediyor. Gerçekten, eğer zekamız dünyanın anlaşılırlığına adapte olmasaydı bilim imkansız olurdu. İstihbaratımız ve dünyanın anlaşılabilirliği arasındaki eşleşme tesadüf değildir. Ayrıca, hayatta kalma ve üremeye prim veren ve gerçek veya bilinçli düşüncede hiçbir payı olmayan doğal seçilim ile de ilişkilendirilemez. Gerçekten de, et-kukla robotları, Darwinci evrim sürecinin çıktısı kadar iyi. 
William A. Dembski
-
Kitap: The Design Revolution: Answering the Toughest Questions about Intelligent Design
Özgürlük engizisyonu
Kavram dairesinde sürdürdüğümüz hayatımız insanın hayvansal dürtülerinden oluşan dengesiz dalgalar ile sallanıyor. Özgürlük engizisyonunun özgür olmayanları ve özgürlüğü savunmayanları aforoz etmesine karşıyız. Hiç bir güç size bilgili olmayı, iyi olmayı, kötü olmayı veya özgür olmayı dayatamaz, özgür olmak istemiyorsanız köle olarak kalabilme hakkınız var. Nasyoreal fikri metodun özü, doğanın yarattığı şeyleri doğaya dayatmamak. Doğal seçilim sonucu oluşan bizlerin yetersiz düşünce ve isteklerini doğal seçilimi sekteye uğratacak formlara evirtmelerini engellemek. Kaos sonucu var olan insanın, sayesinde var olduğu kaosa düzen dayatmasına karşı durmalıyız. Hiç kimse özgürlüğü kurallara bağlayamaz. Hiç kimse yapmış olduğu, eski düzenlere göre insanı biraz daha serbest bırakan düzencikleri özgürlük diye satamaz. İnsan uyanık olmalı, tanrıya, sanata, duygulara, insan isteklerine, bütün bilgi çeşitlerine güvenmemelidir.