korkunçtur
bana kalırsa adımıza
hazırlanmış bir oyun var bizim
hepimizi yalnız bıraktıkları bir oyun
ve bilirler
insanlar yalnız kaldıkça
konuştukları dil de değişir
sonuçta hiç anlaşamazlar
unutulmuş gibiyim ben
ve insan
bir bakıma unutulmuş gibidir
bilmem ki
nasıl anlatmalı
yalnız bile değilim
belki de yalnızlıktan
daha fazla bir şey bu
unuttum ben kendimi de stephan
ya alkol olmasaydı
bir uzun bardaklarımız vardı
herkes birbirinden artardı
bulanık
bungun artardı
kuru gök
kuru bir yağmur bırakırdı sesimize
çok uzaklarda
çok düşündüğümüz bir şey
solar solar
solardı
direnmek elinizdeydi
bu neydi
çünkü ey paralar
bültenler
sabah gazeteleri
banka müdürleri
şirketler
tröstler ve karteller
ey papa XXIII john
ey bütün din kitapları
nükleer denemeler
ey sizi bir şeylerle
durmadan değiştirenler
ikimizde biliyoruz sevgilim
öğrettiler
aç kalmayı üşümeyi
yorgunluğu ölesiye
ve birbirimizden ayrı düşmeyi
henüz öldürmek zorunda bırakılmadık
ve öldürmek işi geçmedi başımızdan
ikimiz de biliyoruz sevgilim
öğretebiliriz
dövüşmeyi insanlarımız için
ve her gün biraz daha candan
biraz daha iyi sevmeyi
bir şeyler olacak yarın
duruşundan belli
kırdaki atların
bulutların koşuşundan belli
kazışından köstebeklerin toprağı
karıncaların telaşından belli
bir şeyler olacak yarın
belki bir tomurcuk
belki bir ağacın düşen yaprağı
belki de bir çocuk
pek o kadar görmesek de uzağı
kuşların uçuşundan belli
bir şeyler olacak yarın
öbür günden önemsiz
bugünden önemli
1975
Kitabın amacı, Afrika Kıtası'nın medeniyete katkısına ilişkin esaslı bir gerçeği gözler önüne sererek, dünyada daha iyi ırksal ilişiler kurmaktır. Unutulmamalıdır ki İnsan Bilimleri'ndeki ilk ders, bir halkı medeniyete yaptığı katkı konusunda bilgilendirmektir ve ikinci ders, onlara başka medeniyetleri öğretmektir. Her halkın medeniyeti hakkındaki bu gerçeğin yayılmasıyla, onlar arasında daha iyi bir anlayış ve birbirlerini hakiki manada bir takdire ulaşılabilir. Bu nosyon, Büyük Üstat Aklı nosyonuna dayanır: Hakikati bileceksiniz ve hakikat sizi özgür kılacak (Yuhanna 8:32). Dolayısıyla bu kitap; Yunan felsefesinin gerçek yazarlarının Yunanlılar değil fakat genellikle Mısırlılar olarak adlandırılan, Kuzey Afrika halkı olduğunu ve yanlış bir şekilde asırlar boyunca Yunanlılara bağışlanan övgü ve onurun Kuzey Afrika halkına bunun sonucu olarak Afrika Kıtası'na ait olduğunu gösterme teşebbüsüdür. Bu nedenle Afrika mirasının Yunanlılar tarafından çalınması; Afrika Kıtası'nın medeniyete hiçbir katkı yapmadığı ve halklarının doğal olarak geri kalmış olduklarına dair hatalı dünya görüşüne neden oldu. Bu; her renkten halkı etkileyen, ırk ön yargısının temeli haline gelmiş yanlış yorumlamadır.
yine çığ basmış bütün yolları
yolu yok haber salmanın
selam iletmenin dostlara
hep kavgayla sürecek gibi yaşam
korkarım ki
aşka zaman bulamadan gideceğiz
içimizdeki sonsuz sevgileri
acının tabutuyla toprağa vereceğiz
kar yağıyor yaktığım ateşlere
içimde kül kalabalığı bir isyan
aysız ve çiçeksiz kanıyor akşamlar
ellerimde kıvılcım katliamları
dilimde sevdası tükenmiş bir destan
neredesin ey kül kalabalığı
evvel ahir tek kahraman
gel ki deli taylar karşılasın seni
iyi ki silahlanmışız acılara karşı
türküsüz çıkmamışız yollara
ekmekten ve gömlekten önce
aşk
ve sevinç doldurmuşuz koynumuza
iyi ki koparmamışız çiçekleri
sevgiyi öfkesiz takmışız yakamıza
güzel günler göreceğiz çocuklar
güneşli günler göreceğiz
motorları maviliklere süreceğiz çocuklar
ışıklı maviliklere süreceğiz
açtık mıydı hele bir
son vitesi
adedi devir
sen ey kırmızı gözlü ana
sen ey kahredip yaratan
sen ey köprü altlarında sularla yan yana yatan
sen ey yangınlı meydanların sesi
sen ey şiirlerin şiiri bestelerin bestesi
sen ey kardeşim
sen ey kahrolası
sen ey darağaçlık
sen ey
her şey
sen ey AÇLIK
çıplak ayaklarına alnımı koyar
andederim ki
derim ki
DÖĞÜŞECEĞİM
benim bizim onun onların değil
SENİN mukaddes karnın doyana kadar