POTHINUS (şaşkın): Doğal mı? Siz ihanete kızmıyorsunuz öyleyse. SEZAR: Kızmak mı? Aptal Mısırlı, kızmakla, içerlemekle ne ilgim var benim? Beni üşüttüğü zaman rüzgara, karanlıkta tökezlediğim zaman geceye kızar mıyım? İhtiyarlıktan yüz çevirdiği için gençliğe, boyun eğmekten bıktığı için yükselme tutkusuna neden kızayım? Bana bunları anlatmak, güneş yarın doğacak demekten farksızdır.
Sayfa 100 - İş Bankası Kültür Yayınları, 3. Basım, Çev. Sevgi Sanlı
SEZAR: Dostum, bu dünyada adamın söyleyecek bir sözü varsa güç olan onu söyletmek değil, sık sık söylemesini önlemektir.
Sayfa 98 - İş Bankası Kültür Yayınları, 3. Basım, Çev. Sevgi Sanlı
Reklam
Toplumla, sosyal yaşamla, kültürle ilgili yönlerimiz ait olmayı ifade eden yönlerimizdir: Annemizin dediğini yapmak, komşularımızı küstürmemek, toplumda saygı duyulacak bir meslek seçerek geçim temin etmek, fedakârlık yapmak gibi şeylerin tümü ait olma gereksinimimizden kaynaklanır. İstediğimiz için oyun oynamak, eğlenmek, istediğimiz için cinsel ilişkide bulunmak, istediğimiz için kampa gitmek, doğayla ilişki kurmak, hayal kurmak, kısacası kendi Özümüz, canımızın istediği için yaptığımız şeyler ise birey olma gereksinimimizden kaynaklanıyor.
“ATEŞ - ÇÖKÜŞ ...güzellik olayı, kendini ne ise o olarak, güzellik ne ise o olarak sergiler insana; ölümlülükteki sonsuzluk, bu dünyaya ait ve sadece görünüşte var olan bir sonsuzluk, ve bu yüzden de bir oyun, ölümlü insanoğlunun ölümlülüğü içersinde oynadığı sonsuzluk oyunu, dünyanın son sınırındaki simge oyunu; güzellik, yani varlık
Sayfa 113 - İthaki Yayınları, Çeviren: Ahmet Cemal, Eserin Özgün Adı: Der Tod des Vergil, 2. Baskı, Kasım 2012, İstanbul, 479 sf.Kitabı okuyor
240 syf.
10/10 puan verdi
Merhaba kitap dostlarıım 🩷 Yazardan okuduğum ilk kitap oldu ama son değil "Kurbanlık Oyun" kitabını bitirdiğim gibi "Zifiriyet Fabrikası" kitabını da okumaya başladım. Çok fazla mizah türünde kitap okuduğumu söyleyemeyeceğim ama bu kitabı okuduktan sonra diğerleri çokta mizah değilmiş kimse kusura bakmasın Dizi izler gibi
Kurbanlık Oyun
Kurbanlık OyunHakan Yücel · İkinci Adam Yayınları · 202485 okunma
Paskalya zamanı baharın başına denk gelmişti. Kızak mevsimi biteli çok olmamıştı. Avlular hâlâ karla örtülüydü ama eriyen karlardan oluşan derecikler köyün sokaklarından akıyordu. İki evin avlusunun arasındaki sokakta da büyük bir su birikintisi oluşmuştu. Köydeki iki farklı evde yaşayan iki küçük kız bu birikintinin başında buluştu. Birinin yaşı
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.