Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Aklım karıştı mı,kendime bile küserim ben.
Ama biz alınganlıklarımızı inceltmekte de çok başarılıyız. Kendimizi bunun için de iğneyle kuyu kazarak, acılarımızı ele vermemeye çalışarak eğittik. Alınganlıklarımızı kimselerin ulaşamayacağı aşamalara vardırırken, kırgınlıklarımızı da, onları örtbas eden takılmalara dönüştürme becerisini kazandık.
Sayfa 331Kitabı okudu
Reklam
96 syf.
9/10 puan verdi
Kanatları Ölü Açıklığında
Deli Bal'dan sonra okuyunca ister istemez bir karşılaştırmaya giriştim Kanatları Ölü Açıklığında'yı. Ve kesinlikle daha çok sevdim içindeki öyküleri. Yazarın 2.kitabı olmasından mütevellit Deli Bal'dan daha yetkin bir dil kullanmış gibi geldi bana. Ve öykülerin birçoğu daha içimizden konulardan seçilmişti ilk kitabına oranla. Bu durum, daha çok hoşuma gitmesini sağladı öykülerin. Kıskançlıklar, çocuk olmak, eylemler, unutmak, Diyarbakır anneleri, İstanbul'un gözdelerinden Yılanlı Yalı, asker kaçakları, evsizler, çocuk gelinler gibi birçok konu... Hayalle gerçeğin girift anlatımında buluşmuştu. Çok severek okudum birçok öyküyü. En sevdiğim öyküler; "Düğün Gecesi", "İbrahim Dağı", "Saklambaç", "Kemikler" ve "Yılanlı Yalı Söylencesi" oldu. Gerçekten çok çok severek okuduğum öykülerdi her biri. "Kasap Havası", "Turunç" ve "Ten Rengi" öyküleri ise okumasam da olurmuş diye düşündürttü. Artık Pelin Buzluk kalemiyle iyi ki tanıştım dediğim ve yazdıklarını takip edeceğim yazarlardan biri.
Kanatları Ölü Açıklığında
Kanatları Ölü AçıklığındaPelin Buzluk · Can Yayınları · 2012104 okunma
Yaşamamışların koydukları kurallarla her şeyi nasıl genelleyiveriyoruz.
Sayfa 312Kitabı okudu
280 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Kitap hunlarin genel tarihi ile başlıyor. Hunlar göçebe bir millet olduğu için yazılı kaynak cok az olunca yazar o dönemdeki hunlar hakkında yazı yazan yazarları tarafsiz bir sekilde karşılaştırarak yazmış. Cengizhan kitabındaki gibi hikaye gibi ilerlemiyor. Karsilasrltirmali ve sorgulamalı ilerliyor. Avrupalilar; hunlari çocukların etlerini yiyen, kadınların kanını icen barbarlar olarak nitelendirerek Atilla için şeytanın yeryüzündeki sureti, "tanrının kırbacı" olarak ifade ediyorlar. Atilla göçebe, barbar olarak görünsede, tüm yazarlar tarafından dönemin en büyük askeri ve politik dehası olarak görünmektedir. Özellikle "bol yönet strateji sayesinde romayi doğu ve batı olarak ayrı kalmasını sağlamış birbirlerinin birleşmesine firsat vermeden rahatça yönetmistir. Bu politikası günümüz güçlü devletleri tarafından aynen uygulanmaktadır. Düğün gecesi çok için Atilla iç kanamadan ölmüş, yerine geçen oğlu savaşta öldürülünce hun imparatorluğu tarihe karışmıştır.
Attila Hun İmparatoru
Attila Hun İmparatoruIan Hughes · Kronik Kitap · 202237 okunma
Reklam
"Yaram hep usul usul kanıyor. Beni o ısıtıyor."
Sayfa 330
"Kibir küçüklüktür. Ahlaklı insan kendini olduğundan fazla görmeyendir."
Sayfa 309
"Memleketin temeline dinamit koyan öz oğlun da olsa gözünü kırpmayacaksın!"
Sayfa 306
"Ey güzel Türkiyem! Sen nelere kadirsin!.."
Sayfa 305
1.000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.