Zaman, sen ne büyük öğretmensin, ah saygıdeğer zaman, sen ne büyük bir bilgesin! Gaddar bir bilgesin ama. Acımasız. Gerçekler biraz da saklanmalı değil mi? Birazcık, çok değil. İnsanları içkide boğulmaya ya da beynine bir kurşun sıkmaya kalkıştırmayacak ölçüde olsa yeter.
Sayfa 92Kitabı okudu
Aklım karıştı mı, kendime bile küserim ben.
Sayfa 88Kitabı okudu
Ama şuramda bir bulantı. Gitmiyor, geçmiyor. İnsanlar arasında durmadan mikrop gibi yayılan bir hastalığın bulantısı bu. Kuşku ve güvensizlik.
İntihar etmeyeceksen içelim bari.
"Ağla be ulan! Ağlamayandan insan mı olurmuş? "
Sayfa 178
"Ne yaparsan yap, insan gibi yap."
Sayfa 177
"Utanılacak olan sevdalanmak değildir. Utanılacak olan, her şey için savaşan birinin, söz sevdalanmaya geldi mi, orda savaşmaya yan çizmesidir."
Sayfa 176
"Bu duyguyu siz hiç yaşadınız mı? Bir kişiyle binlerce olunabildiğini?"
Sayfa 161
"Yarın bu düzen değişince, ülkenin yeni ekonomistlere, mimarlara, mühendislere, yargıçlara gereksinimi olacak."
Sayfa 161
Dünyanın neredeyse bizim dünyamız kadarcık olduğuna inanıyoruz. Oysa dünya ne geniş!
Sayfa 81Kitabı okudu
"Her şeyi satın almaya bir kez alışınca, bu memleket sahipsiz, tapusuz bir toprak parçası çünkü, bir kez el koymaya başlayınca askeri de alırsınız ve namluların ucunu öz kardeşlerinize bile çevirirsiniz!"
Sayfa 142
"İnsan, insanlığının bilincinden nasıl bu derece uzaklaştırılmış olabilir?"
Sayfa 104
"Hep yanlış yapmaktan korkardı. Şimdi yanlışa da hazır. Ama yeni yanlışa. Eskitilmiş olana değil."
Sayfa 102
"Apaçık olmak suçtur. Apaçık olmanın cezasız kalmayacağı bir yerdeyiz henüz."
Sayfa 101