Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sancho, benim Dulcinea Del Toboso'm, ondan istediğim iş için, dünyanin en soylu prensesi kadar is görur. Tabii, çünkü hanımları istedikleri isimle öven bütün şairler, onlara sahip değildirler. Sen sanıyor musun ki, kitapları, romansları, berber dükkanlarını ve tiyatroları dolduran bütün o Amaryllis'ler, phyllis'ler, Silvia'lar, Diana'lar, Galateia'lilar, Alida'lar ve diğerleri gerçekten etten, kemikten kadınlardılar ve onları övenlere aittiler? Tabii ki hayır, çoğu uydurmaydı. Şiirlere konu olsun diye, sairi aşık, aşık olabilecek tıynette bir adam olarak tanınsın diye uydurulmuştu. Ayni şekilde benim Aldonza Lorenzo'nun güzel olduğunu düşünmem, buna inanmam yeterli; soyluluk meselesi pek önemli değil, rütbe vermek için soruşturacak değiller ya; ben dünyanın en soylu Prensesi kabul ediyorum onu. Eğer bilmiyorsan öğren Sancho: insanı sevmeye sevk eden, her şeyden önemli iki şey vardır; güzellik ve iyi şöhret. bunların ikisi de Dulcinea'da bol bol var; çünkü güzellikte kimse onunla rekabet edemez, şöhretine ulaşan az bulunur. Sonuç olarak ben bütün söylediklerimin doğru olduğunu hayal ediyorum, ne bir eksik, ne bir fazla. Onu hayalimde istediğim gibi canlandırıyorum."
Ey sevgili Dulcinea Del Toboso, güzelliğin doruğu, zekanın varabileceği en yüksek nokta, zarafet hazinesi, iffet timsali, dünyada var olan her türlü iyiliğin, namusun ve letafetin ülküsü! Şu anda zat-ı aliniz ne yapıyor acaba? Acaba sırf sana hizmet etmek için kendi isteğiyle bunca tehlikeye atılan zavallı şövalyen geliyor mu aklına? Ey üç yüzlü ışık topu, sen bana sevgilimden haber ver. Belki de şu an onu seyrediyor, onun yüzünün parlaklığını kıskanıyorsundur; belki de o, görkemli sarayının bir galerisinde gezinerek ya da bir balkona göğsünü yaslamış, soyluluğunu tehlikeye atmadan zavallı kalbimin, onun uğruna çektiğim işkenceyi nasıl azaltabileceğini, ıstırabımı nasıl ödüllendireceğini, merakımı nasıl dindireceğimi, ölümüme hangi canla, hizmetlerime hangi mükafatla karşılık vereceğini düşünüyor. Ey güneş! Sen de şu anda günü doğurup sevgilimi görmek üzere atlarını eyerliyor olmalısın. Sana yalvarırım onu görünce benim selamımı söyle. Ama sakin onu görüp selamladığında yüzünü öpeyim deme; öyle kıskanırım ki.
Reklam
Dulcinea Del Toboso
Don Quijote: ‘Vardığında, o güzeller güzeli ne yapıyordu? Herhalde onu inci dizerken ya da bu bedbaht şövalyesi için altın iplikle arma işlerken buldun?’ ‘Hayır, evinin avlusunda iki kup buğdayı kalburdan geçirirken buldum.’ diye cevap verdi Sancho. ‘O buğday tanelerinin, onun eli değince inciye dönüştüğünden emin olabilirsin’ dedi Don
Don Quijote'un, Dulcinea Del Toboso'ya Mektubu
"Asil ve alicenap hanımefendi, Ayrılığın hançeri ile yaralanan, en zayıf noktasından vurulan ben, kendimde olmayan sağlığı size diliyorum, tatlılar tatlısı Dulcinea Del Toboso. Güzelliğiniz ile beni aşağılıyorsunuz, bana değer vermiyorsanız, ıstırabımı küçümsüyorsanız, ne kadar dayanıklı olsam da, beni kahreden bu sonsuz kadere katlanamayacağım. Sadık silahtarım Sancho size, sizin yüzünden-ey nankör dilber, sevdiğim düşmanım- ne hallere düştüğümü anlatacak; beni kurtarmak isterseniz, sizinim. İstemezseniz, istediğinizi yapın; ben hayatıma bir son vermekle, hem sizin zalimliğinizi, hem kendi isteğimi tatmin etmiş olacağım. ölene kadar sizin, Mahsun Yüzlü Şövalyeniz"
114 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.