Bazen sanki karşısında biri varmış gibi konuşup, çok değişik bir ses tonuyla gülüyordu. Zaman zaman birden öfkeyle bir bağırıyordu ki, neye uğradığımızı şaşırıyorduk. Ben de de panik atak başlamıştı. Yerinden kıpırdarsa, ben aniden çok korkuyordum. Yanımda bir başkası yükses sesle konuşsa, öksürse çok korkuyordum. O sinirlenince elim ayağıma
Aşık Veysel ŞATIROĞLU
D. 25 Ekim 1894, Şarkışla, Sivas - Ö. 21 Mart 1973, Sivrialan, Sivas. Aramızdan ayrılışının 43. yılı. Saygıyla anıyoruz büyük ustayı. Ruhun şad olsun.
Kendi anlatımı ile yakalandığı çiçek hastalığı ve hayatı boyunca oluşan görme sorunu:
"Çiçeğe yatmadan evvel anam güzel bir entari dikmişti. Onu giyerek beni çok
Seni anlatabilmek seni.
İyi çocuklara, kahramanlara.
Seni anlatabilmek seni,
Namussuza, halden bilmeze,
Kahpe yalana.
Art arda kaç zemheri,
Kurt uyur, kuş uyur, zindan uyurdu
Dışarda gürül gürül akan bir dünya…
Seni, anlatabilmek seni.
İyi çocuklara, kahramanlara.
Seni anlatabilmek seni,
Namussuza, halden bilmeze,
Kahpe yalana.
Ard- arda kaç zemheri,
Kurt uyur, kuş uyur, zindan uyurdu.
NEFİS
" Nefis, tümüyle muhalefet safında durur. Durmadan niza çıkarır, daima karışıklık ister. Onun ıslahını dileyen, cihad ehli olsun. Ta şerrinden emin oluncaya kadar. O nefis, şer içinde şerdir. Onunla cihad edersen emin olabilirsin. Neticede göreceksin ki, hayır içinde hayır oluyor. Cihad devem ettiği müddetçe, onu her iyiliğe uyar
. Dünya zindan biz mahpususuz; zindanı del kurtul. Ten bir gemi, dünya denizdir.
Dünyayı tenine koyarsan, gemi batar. Ayaklarının altına al ki yüzüp gidesin.