Yolda adımlarımı dikkatlice atarken, hafif rüzgarla taşınan akasya ağaçlarının beni karşılayan huzur verici kokusunu derin bir nefesle içime çektim. Ağaçların altında kendime bir mola verip sigaramı yaktım. İçimde biriken duyguları dumanla birlikte gökyüzüne bırakırken, gözlerim ağacın dallarında dans eden yapraklara takıldı.
İstemsizce uzandığım yerden birkaç çiçeği koparıp avucumun içine aldım. Parmaklarımın arasında hissettiğim o yumuşak dokunuş, içimi derinden titreten bir duyguyu uyandırdı. Bir çiçeğin kokusu, sigaranın dumanıyla karışarak ciğerlerimi doldurduğunda, kalbimin derinliklerinde bir sancıyla karşılaştım. Acaba bu sancı, bu kadar basit bir çiçeğin kokusundan mı kaynaklanıyordu?
Dudaklarımdan dökülen dumanın ardında yatan düşünceler, beni geçmişe sürükleyip kırık kalbimin derinliklerine doğru yolculuğa çıkardı. Belki de bu çiçekler, bir zamanlar açtıkları yerdeki yarayı hatırlatıyordu bana. Ve belki de bu sancılar, geçmişin izlerini hala taşıyan bir kalbin sessiz çığlıklarıydı.
O an aldığım karar netti: Bu çiçekleri kırık kalpler müzesine bağışlamalıydım. Fakat basit akasya çiceği görene bu sızıyı nasıl anlatacaktı?
°°°
Okurken aradığımız yeni düşünceler değil kendi düşüncelerimizin basılı sayfada doğrulandığını görmektir.Bize çarpıcı gelen sözler, kendimize mâl ettiğimiz -içinde yaşadığımız- bir evrende yankılar yapan sözlerdir.
°
“Düşünceler mahvolur çünkü etrafta onları söyleyeceğiniz kimsecikler yoktur. Duygular solar, onları paylaşacak bir kimse bulamazsınız! Ve insan, ölüm kendisine gelmeden çok önce ölür.”
Kendimden çok özür dileyerek bitirmediğim bu kitabı read olarak isaretliyorum çünkü haftalardır kendisini okuyamıyorum, kendisi yüzünden başka bir kitap da okuyamıyorum. Zamanımı çaldı. Rüyamda bile gördüm. Gerçekten okumaya çalıştım ama olmuyor. İyi ki para vermemiş de pdf indirmişim. Allah belasını versin. Zamanımı çaldığı ve sinirlerimi
Öyle bir iş yapıyoruz ki aileden fedakarlık, ömürden fedakarlık, yeri geliyor canımızdan fedakarlık… Fakat çoğu kişinin aklındaki tek soru…
Ne kadar kazanıyorsun.?
Gecesi bile belli olmayan bu yerde , bizi karanlıkta bu düşünceler kimsesiz , garip bırakıyor…
Çöl çiçeği … Baştan sona kadar soluksuz okuduğum bir kitap oldu . Açıkçası gerçek hikaye olması, bunu kadınların yaşaması kadın sünnetinin gerçek olması , dünya üzerinde kadınlara davranış biçimleri , her şey o kadar doğru ve acımasız ki insanın gerçekleri kitap üstünden okuması ağır geliyormuş . Umarım birgün tüm dünya kadınları huzur için de yaşar …
Çöl ÇiçeğiWaris Dirie · Bilge Kültür Sanat Yayınları · 20142,801 okunma
Bu bahar gecesinin sarhoşluğunda
Elimde kalan soğuk bir yüreğin acizliği
Kirpiklerimin kenarında nemli bir hava
Sanki bahar uğramayı unutulmuş bir bucak
Es geçilen bir kürenin yanlış yörüngesi
Bilincim yarı kapalı düşünceler hücumunda
Ne ileri ne geri hareket edemeyen
Bir satranç taşının etkisiz mevcudiyetinde
Martin Eden hem güçlü hem zayıf yönleri olan ama ne olursa olsun iz bırakan bir karakterdi. Azimli ve hırslı oluşu bende hayranlık uyandıran yönlerindendi. Onun verdiği mücadeleyi gördükçe içimdeki gücü keşfetmeye ve sınırlarımı zorlamaya başladım. Kitap sınırlarımızı oluşturan şeyin tamamen zihnimizdeki düşünceler olduğunu bir kez daha fark etmemi sağladı.
Martin Eden’i zayıf kılan şey ise motivasyon kaynağını dış dünyadan almasıydı. Bu sebepten dolayı amaçlarına ve hayallerine ulaşmasına rağmen mutlu olamadı. Çünkü attığı her adımda kabul görmek arzusu ve sevdiği kadının gözünde yücelme isteği vardı.
Hedeflediği yere gelmişti ancak o yerde yalnızdı .Kabul görmek uğruna mücadele ettiği insanlardan eser kalmamıştı.
Martin EdenJack London · Yason Yayıncılık · 201789,9bin okunma
'Ağzımdan çıkamayan sözler,asla kelimelere dökülemeyen düşünceler.İçimde kalan bu kelimelerin oraya buraya gürültüyle çarparak yaralar açtığını çok net bir şekilde hissedebiliyorum.'
Merhaba! Size yeni bir inceleme ile geldim.
Cem ve Tuğba, birbirlerini çok severek evlenmiş bir çift. Tuğba'nın hamile kalması ile bu evlilikleri sallantıya girdi. Cem, özgürlüğünün elinden alındığını düşünmekte. Tuğba, ikizlerden sonra çok kilo almaya başladı ve bir yerden sonra kendisini durduramamaya başladı. Ve bu durumdan sonra aldatılmaya başladı.
Kitabı sevdim. Akıcıydı ve merak uyandırdı. Cem, çok çapkın biri ve hayatına girdirdiği kadınların hiçbirini sevmiyordu. Sadece heveslerini ve arzularını geçirmek istedi bence. Ve bence Cem değil Cem'in düşünceleri ölmeli. Çünkü Cem'in düşünceleri ölmezse, bu düşünceler farklı bir bedende karşımıza çıkacak.
Keyifli okumalar!
Melekler KatıBarış Bilen · İkinci Adam Yayınları · 202331 okunma