Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Onur Coskun

Onur Coskun
@duydumkiokuyorsun
19 okur puanı
Şubat 2021 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Ruh olmadan hiçbir şeyin imkanı yok diyorum, tıpkı ötekisi olmadan herhangi bir imgenin olamayacağı gibi.
Reklam
Fakat aslında hiç kimse hiçbir zaman hakikati istemez
Sanki istila edilmiş bir eve giren ve evde yere değmeden, parmak uçlarında hareket etmeye çalışan biri gibi yaşıyordu kendi bedeninde. Yalnızca uyurken huzur bulduğunu söylerdi. Ruhun dağılıp yayıldığı o an.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
(demişti ki: “Natalia Monte’nin, karımın, beni sevmesini on beş yıldır bekliyorum ben; ona karşılık siz beyefendi, siz daha yeni geldiniz”)
J. Marias o kadar haklı ki, şunu okuyunca söz ettiği şeyin ne demek olduğunu bezmiş bir hisle (tabii başka bir yerden) hemen anlayıverdim: “Bir tenorun ömrü billah Verdi söylemekten başka çaresi yoktur, Wagner’de uzmanlaşmazsa tabii, o da benim yapmadığım ve asla yapmayacağım bir şey. Wagner söyleyenler saplantılı ve korkunç titiz yaratıklardır, daha doğrusu, çok titiz olmaktan öte -gerçekte biz tüm müzik sanatçıları titizizdir-, şan söylerken oldukları gibi davranışlarında da farklı olmakta ısrar ederler ve bu gayretleri, sanat üretimi ya da yayılımıyla doğrudan herhangi bir ilişkisi olanların bildiği gibi, dünyanın en çileden çıkarıcı şeyidir.” Bu arada roman -bence- şahane. Her sayfada çok iyi tespitler, olaysız, uzun uzun anlatılanlardan.
Reklam
Evde olduğum vakitler, uykuya tam dalmadan önce son gördüğüm şey bir duvar olurdu, çünkü Berta pencereden yana bakarak uyumayı yeğlerdi, ben de, onun gibi yapmayı istediğim halde, bir şeyden yalnızca bir tane bulunduğu her sefer olduğu gibi, pencereyi ona bırakıyordum. Huyum bırakmaktı, büyük ölçüde başkasına bırakmaktı, hala da öyledir.
Bir kez bir Alman yazarın kitabında okumuştum, kahvaltı etmeyen kimseler günle ilişki kurmaktan kaçınmak, güne başlamamak isteyen kişilermiş, çünkü insan aslında ancak ikinci uyanışla, yani midenin uyanışıyla gölgelerden ve gece aleminden tümüyle sıyrılabilirmiş, ve ancak karşı kıyıya sağ salim ulaşmışken, düşünde gördüğünü o düş felaketler getirmeksizin anlatma iznini kendine verirmiş, çünkü aç karnına anlatacak olursa, insan hala düşünün egemenliği altında olurmuş ve sözleriyle ona ihanet edermiş, böylece kendini onun öc almasına sunarmış.