Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bizim kültürümüzde ilim ve irfan birbirinden ayırt edilmiştir. İlim sahibi olup, irfan sahibi olmayanlar, sırtına kitap yüklemiş ama adam olamamış kişiler olarak tanımlanır. Çok bilgili, ancak sosyal ve duygusal becerileri zayıf olan bu kişiler sevilmez ve çoğunlukla yalnız kalırlar. Başarısız olduklarında çevrelerinde kimseyi bulamazlar.
Sevgi öyle bir duygudur ki, insan sevilene doğru göç eder.
Reklam
Aslında güzellik, insanın fiziki görünümünden ziyade özgüven sahibi oluşuyla ilgilidir.
Sevgi karşılık görmediğinde söner. Bu sebeple daima beslenmesi gerekir.
İyi ile kötünün, güzel ile çirkinin bir arada bulunduğu bu dünyada "Ben kusursuz olacağım" demek, en büyük kusurdur.
Reklam
Bağışlanmayan her şey, ruhumuza ve sırtımıza yüktür.
Kıskançlık, ilkel ve eğitilmesi gereken bir duygudur. Ateşin odunu yediği gibi insanı yer bitirir. Bu sebeple kıskanç insanlar hiç rahat değildir.
Sayfa 180Kitabı okudu
Mutsuzluğun en büyük sebeplerinden biri, mutluluğu yanlış yerlerde aramaktır.
Sayfa 105Kitabı okudu
İki ahlaki tavra ihtiyacımız var: Kendine hakim olmak ve şefkat göstermek.
Reklam
Planlama becerisi yönünden ise sol beyin plandan çok yapılan programın uygulamasına ehemmiyet verir. İşlemin yapılması, operasyonun uygulanması, ona göre plandan daha mühimdir. Sağ beyniyle düşünen kimse, taktik çözümler üretmek ister. Aceleciliği ve duygularını anında tatmin etme arzusu sebebiyle, "Tedbir alayım ve bunu hemen uygulayayım" ifadeleri geçer zihninden. Ama ön beynini kullanan kişi, yapılan işin uzun vadedeki sonuçları üzerinde durur. Olaylara kuş bakışı yaklaşmayı başarır. Sorun çözme bakımından sol beyin geçici, sağ beyin radikal, ön beyin ise koruyucu yaklaşıma sahiptir. Sol beyin acı, elem, kederden kaçma odaklı çalıştığı için savunmaya geçer ve oraya demir atar. Kenara çekilip bekler. Bu sebeple sol beyni baskın çalışan futbolcular iyi savunma yaparlar. Sağ beyni ile düşünenler, fırtına çıktığı zaman daha çok yelken açar ve riske girerler
Kötülüğü meslek haline getirmiş kişilere karşı iyimser olmak, savaş alanına silahsız, zırhsız gitmeye benzer.
Gerçekçi algılar oluşturmak çaba ister. Oysa insan doğruyu bulma yolunda çaba sarf etmek yerine aklına ilk gelen düşünceye inanma eğilimindedir. Böylece herhangi bir problemde kusuru karşısındakine havale eder. Acelecilik de İnsanın gerçeği araştırma zahmetine katlanmamasına bağlıdır. İnsan işine gelen konuda iyimser, gelmeyen konuda kötümser olma lüksüne sahip değildir
İyimserlik, suiistimale çok müsait bir duygu olduğundan kendi içinde sigortasını da taşımalıdır. Sigortası, insanın muhtemel kötülüklere karşı alacağı tedbirdir Doğru iyimserlik, insanın kendi çıkarıyla karşı tarafın çıkarları arasında denge kurmasını gerektirir. Yaşananlarda kendi payına düşenleri doğru tahlil etmediği için kolaycı iyimserliğe kaçmış olur.
Erişkin bir insan hâlâ bencilce davranmaya devam ediyorsa, bu onun iç dünyasında güçsüz olduğunun belirtisidir. Bir anlamda bencillik, acziyetin ters bir rolle dışarıya ifade edilmesi demektir. Bencillik aynı zamanda, gelişmemiş kişiliğin yansımasıdır. Bu duygu, insana vermekten çok almayı öğretir. Kişinin her şeyi kendi yararı açısından görmesine sebep olur
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.