Sabret sevgilim, sana her şeyi, hepsini en baştan anlattığım için, anlatacağım için, senden rica ederiyorum, beni dinleyeceğin bu çeyrek saat yüzünden yorulma, çünkü ben seni bütün bir hayat boyunca sevmekten yorulmadım.
Zaman geçtikçe yaptığın şeylerden keyif alma sebebinin yanındaki kişiye bağlı olduğunu anlamak... En kötüsü de bunu o kişiyi kaybettikten sonra anlamak...
Hani her şeye rağmen hayatını yaşar, her zorluğun üstesinden gelirsin de içten içe her şeyi berbat edenin yine kendin olduğunu söyleyen sese yenik düşersin ya... İşte bu, en zor olanı.
İşte seni böyle sevdim, şimdi bunu sana söyleyebilirim, çünkü artık her şey bitti ve geçmişe karıştı. Ve öyle sanıyorum ki, beni ölüm döşeğimden çağırsaydın bile, yataktan kalkıp seninle gitme gücünü toplardım.
Çünkü senden başka birini düşünerek aşık olmak, hatta yalnızca aşkla bir oyun oynamak, bana son derece açıklanamaz, son derece düşünülemez bir biçimde yabancıydı, dahası şeytana uyup bunları düşünmek bile benim için bir cinayetten farksız olurdu.