Hz.Ömer, iktidarın ağır sorumluluğunu şu sözlerle dile getirir: "Fırat ırmağının kıyısında bir kuzu kaybolacak olsa, Allah'ın bundan dolayı beni sorguya çekmesinden korkarım."
"Kım iktidarını dine hizmet uğrunda kullanırsa her güç sahibi ona boyun eğer.Kim de dini iktidarı için kullanırsa, o zaman herkes ondan bir şeyler kapmak için uğraşır."
Din, temel ; devlet ise, onu koruyan bir askerdir. Devletin mutlaka bir temeli olması gerektiği gibi bu temelin de mutlaka kendisini koruyan bir muhafıza ihtiyacı vardır.Muhafızı olmayan şey, yok olmaya mahkum olduğu gibi temeli olmayan şey de yıkılmaya mahkumdur.
Devletin zenginlik temeli üzerine kurulması, aslında zayıf temelller üzerine kurulması demektir; dolayısı ile kısa süreli olacaktır.Çünkü mal ve zenginlik varolduğu sürece sahipleri teveccüh kazanır; olmadığında hiç kimse onlara teveccüh etmez.
Eski iranlıların bir atasözünde şöyle söylenir: "Altı şey vardır ki hiç sabit durmaz: Bulutların gölgesi,kötülerle arkadaşlık, kadınlarla sohbet, yalan söyleyene övgü, zulmeden sultan, çok mal"
" Dünya lehte veya aleyhte döner durur. Dünya eğer lehine dönecek olursa, güçsüz dahi olsan yine de ondan payına düşeni alırsın. Eğer aleyhine dönecek olursa, onu güç ve kuvvetinle kendinden uzaklaştıramazsın"
Arkadaşımla beraber hangi kitabı okusak acaba derken... Bu kitabı kitaplıktan iki elimizin arasında tutuştuğunu gördük. Yazar Basralı bir alim aynı zamanda Gül suyu(ma-i verd) üretimi ve satımıyla ilgilendiginden dolayı ' El- Maverdi' adıyla meşhur olmuştur. Kendisi islam alimi olduğu için İslam düşüncesine göre insanın toplumla ilişkileri nasıl olmalı,devlet niçin gerekli, devletin temel görevleri, Devlet adamında bulunması gereken nitelikler belirtilmiştir. Kitapta zaman zaman Peygamber(S.a.v)' e ait hadislerde bulabilirsiniz. Kitabı okuduktan sonra kafamda kurduğum Devlet ütopyası biraz daha şekillenmeye başladı diyebilirim ...:-)