"Gününü bir hakkı ödemeden, bir farzı eda etmeden, şerefini pekiştirip güçlendiren bir iş yapmadan, hamdedilecek bir iş başarmadan, hayırlı bir işin temelini atmadan, bir ilim öğrenmeden geçiren kişi gününü zayi etmiş, kendisine de haksızlık etmiştir."
| Ebu'l Hasan el-Mâverdî
"Gününü bir hakkı ödemeden, bir farzı eda etmeden, şerefini pekiştirip güçlendiren bir iş yapmadan, hamdedilecek bir iş başarmadan, hayırlı bir işin temelini atmadan, bir ilim öğrenmeden geçiren kişi gününü zayi etmiş, kendisine de haksızlık etmiştir."
| Ebu'l Hasan el-Mâverdî
Kürt bilim insanları, alimleri ve filozofları. Araştırmanız dileğiyle...
8. VE 9. YÜZYIL
• Caban el-Kurdi
• Zozan, ilk Kürt kadın sahabe
• Meymûn el-Kurdi
• Ebu Hanife Dinaveri
Hak Etmediği Makamlara Yükselen Kişiler İçin:
"Kendi asaletini kaybeden kimseye babasının asaleti fayda vermez."
Sayfa 62 - İlke yayınlarıKitabı okudu
Ebü'l-Hasan el-Mâverdî [ra] şöyle der:
"Bir iyilik gören şahıs için, o iyilik bir nevi esaret bağıdır.Onun bu bağdan kurtulması ancak şu iki şeyle mümkündür:
1. İyilik gören şahıs,o iyiliğin karşılığını verebilecek güçte ise gördüğü iyiliği,İyilikle karşılamalı.
2. Eğer buna gücü yetmiyorsa iyilik gördüğü kimseyi yanında ve gıyabında hayırla anarak kendisine teşekkür etmelidir.Bu konuda Allah Resûlü (sav) şöyle buyurmuştur:
"Bir kimseden iyilik gören onu gizlemeyip sahibini hayırla ansın. Böyle yaparsa nimete şükretmiş olur,gizlerse nankörlük etmiş olur."
Ebu Davud,Edeb,11/Tirmizi,Birr,87Kitabı okudu
Ziraatle uğraşanlara iyi davranınız; çünkü onlar iyi yaşadıkları sürece siz de iyi yaşarsınız
Sayfa 27 - İlke yayınlarıKitabı okudu
Sevdiğinin kalbinde sana karşı ürpermelerle dolu bir his ve sevgi yoksa; ona sevgiden bahsetmek, güzel sözler söylemek boşunadır, fayda etmez.
Ebu'l Hasan el Maverdî
Ebü'l-Hasan el-Maverdi (ra) kanaatin üç derecesinden söz eder :
1) İlki ve en ileri derecesi,dünya nimetlerinden hayatın devamına yetecek kadarıyla yetinip başka bir şey istememek;
2) Kullanıp değerlendirebileceği kadarına sahip olup elinde fazladan kalabilecek şeylere ilgi duymamak;
3) İmkân ölçüsünde onları istemek, güçlükle kazanılabilen şeylerin peşinde koşmamaktır.
Eski iranlıların bir atasözünde şöyle söylenir: "Altı şey vardır ki hiç sabit durmaz: Bulutların gölgesi,kötülerle arkadaşlık, kadınlarla sohbet, yalan söyleyene övgü, zulmeden sultan, çok mal"
Sayfa 50 - İlke yayınlarıKitabı okudu