"Ama aşk, bir cenin gibi bedenin karanlıklarında acıyla sönüp durmaktan kurtulduğu, nefes ve dudak aracılığıyla kendini zikir ve ifade edebildiği zaman gerçek aşktı. Bu duygu çok ısrarcı olursa, bir an gelir ilmek ilmek dokunmuş tırtık yuvasını deler,yükseklerden en derine doğru yuvarlanır ve ürkmüş yüreğe var gücüyle çarpardı."