"Yusuf güm-geşte bâz ayed be-Ken'an gam mahur
Külbe-i hazân şeved-rûzî gülistan mahur"
*Kaybolan Yusuf yine Kenan eline gelir, sen üzülme
Keder evi bir gün gülistan olur, sen üzülme
"Talih bizden yanayken bundan yararlanmalıyız; talihin bize yardımcı olması için biz de ona yardımcı olacak şekilde davranmalıyız, gereken ne varsa yapmalıyız."
Öyle bir dünya düşünün ki bebekler doğumuyor, kuluçka makinelerinde üretiliyor. İnsanlar yaşayarak öğrenmiyorlar, hipnopedi yöntemiyle yani uykuda öğrenim ile deneyim kazanmış oluyorlar. Böylelikle istenilen şekilde toplum oluşturuyorlar; sınıfsal gruplara göre fiziksel özellikleri, duygu ve düşünceleri şekillendirebiliyorlar.
Bu yeni dünyada herkes halinden memnun, mutlu ve hayattaki en önemli şeyin haz almak olduğunu düşünüyor, hiçbir şeyi sorgulamıyor çünkü henüz birer embriyo iken böyle kodlandılar. Birçok değerin yok edildiği, bilim, kültür ve sanatın olmadığı bir dünyaya gelerek planlandıkları şekilde yaşıyorlar.
Cesur Yeni DünyaAldous Huxley · İthaki Yayınları · 202160,1bin okunma
"Çünkü bizim dünyamız Othello'nunkiyle
aynı değil. Çelik olmadan araba yaratamazsınız aynı şekilde, sosyal çalkantı olmadan da trajedi yaratamazsınız. Dünya şu anda istikrara kavuşmuş durumda. İnsanlar mutlu; istediklerini alıyorlar ve ulaşamayacakları şeyleri de asla istemiyorlar. Refahları yerinde, emniyetteler, hiç hastalanmıyorlar, ölümden korkmuyorlar, ihtiras ve ihtiyarlıktan habersiz ve bundan da çok memnunlar; veba gibi bir illet olan anne ve babaları yok, güçlü duygular hissedecekleri eşleri, çocukları ve sevgilileri yok; şartlandırmaları uyarınca davranmaları gerektiği gibi davranmak zorundalar."
"Fakat niye yasaklandı?" dedi Vahşi. Shakespeare okumuş bir insanla karşılaşmanın heycanıyla, geçici bir süre için başka her şeyi unutmuştu.
Denetçi omuzlarını silkti. "Çünkü eski; asıl nedeni bu. Burada eski şeyler işimize yaramaz."
"Muhteşem olsalar bile mi?"
"Özellikle de muhteşemseler. Güzellik çekicidir ve biz insanlarımızın eski şeylere kapılmalarını istemeyiz. Yeni şeyler sevmelerini isteriz."
Kitap 7 öyküden oluşuyor ve öykülerden biriyle aynı adı taşıyor. Her öyküde bir yaşam yolculuğu anlatılıyor. Her öykünün karakteri bu yolcuğun sonuna nasıl yaklaşıyor, nasıl geliyor, hangi duygu durumlarını yaşıyor etkileyici bir biçimde aktarılmış.
Yazarın yaşam yolculuğunu nasıl sonlandırdığına bakacak olursak belki de bu kitabı okuduktan sonra onu daha iyi anlayabiliriz. İntihar kavramının onun için fazlaca üzerine düşünülmüş ve analiz edilmiş bir kavram olduğunu farkedebiliriz.
Amok KoşucusuStefan Zweig · Can Yayınları · 2017111,3bin okunma