Çocuk yetiştirmek
"Kişinin öldükten sonra geride bıraktığı şeylerin en hayırlısı, kendisine dua eden salih bir evlattır." Hadis-i Şerif
Nureddin Yıldız
Nureddin Yıldız
diyor ki: "Çocuk eğitmeyi, cephede cihat etmek kadar ulvi bir iş olarak göremiyorsak, daha aşılacak çok mesafemiz var demektir." Kut Töresi gereğince de: "Er odur ki; kendinden ağırı
·
Not rated
Ali Şeriati İslamoğlu’nun sitayişle bahsettiği ve öve öve bitiremediği Ali Şeriatî’nin MUHAMMED KİMDİR kitabına bakalım ve “İnsanın eseri o insanın kendisidir” fehvasınca, Şeriatî’yi kendi eserinden tanıyalım. Ali Şeriatî’nin bu eseri, 1988 Ankara baskılı. Basan Fecr Yayınevi. Şeriatî İranlı bir şiî. Bizde İranlılara acemler derler. Dilimizdeki
Ali
AliAli Şeriati · Fecr Yayınevi · 2008210 okunma
Reklam
'Vicdan' kavramıyla Stirner aydınlanmacılarla birlikte filozoflara karşı köktenci bir mücadele başlatır. Tanrı'yı ve onunla birlikte tüm kutsalları ve 'öte dünya'yı sözüm ona imhâ eden filozoflar, hiç farkında bile olmadan Tanrı'yı da kutsalları da öte dünyayı da iç dünyalarına yerleştirdiler: yani ‘vicdan' adı verilen soyut bir organa, tam olarak: insan yüreğine. Oysa vicdan, midededir. Onları yiyen bir bakteri gibidir. Yer, yer ve insanı bitirir. Modern insanın sorunu mide sorunudur. Ülser' tipik bir örnektir bunun için. İnsan birçok şeyi sindirebilir, ancak bir tek vicdanını sindiremez. Bu nedenledir ki Stirner'e göre insan içine düştüğü bu iç savaşta yaşamı boyunca nevrozlarla, psikotik davranışlarla boğuşacaktır. Ya da denebilir ki – mide ağrılarıyla. 'Kutsallık' bağlamında günümüzde psikosomatik diyebileceğimiz bir örnek sunuyor Stirner: Atla kutsallığın derinliklerine! Eğer kutsallığı midene indirirsen, bil ki o Senin-Olan'dır! Hazmet kutsal ekmeği ve kurtul!
İlkokul... İlk Darbe...
Harfler gerçekten de birbirine çok benziyordu. Küçük " b, d, p, u, n, m, w ", noktalama işaretleri olan harfler. Harflerin yönü beni çok zorlardı. Mesela K harfinin yönü ve küçük h harfinin yönünü hâlâ yanlış yazarım. Hâlâ "K" ve "H" harfini birbirine karıştırırım. Cümleye bana ağır basan harf/ hece ile başlarım. Mesela "Makas" kelimesinde "Kas" daha ağır basıyorsa "Ma" yazmayı unuturum ya da "Kasma" yazarım ki bu bambaşka bir kelime olur. Ya da "Ev" yazmak yerine "Ve" yazarım. "Top" değil "Pot"...
ATSIZ'DA DİL VE EDEBİYAT Dil: Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü mezunu olan ve bitirme tezini, Osmanlı döneminde sade Türkçe akımının öncülerinden Edirneli Nazmi'nin Dîvân-ı Türkî-i Basît'i üzerinde yapan Atsız'ın dil konusundan uzak kalmayacağı ve bu konuya sık sık temas edeceği açıktır. Onun, Türkçe konusundaki düşüncelerine
Emperyalizmin küçük-burjuva eleştirmenleri başından beri aynı şeyi yapar, mali sermayeyi yeni bir temelde var eden unsurları ve onun değişik özellikleri­ni ya da görünümlerini birbirinden koparır ya da karşı karşıya koyarlar.
Sayfa 107 - Eksen Yayıncılık, 1990, 1.Baskı.Kitabı okudu
Reklam
Cinsiyetin ne?
"Cinsiyetin ne?" sorusuna, fiziksel özelliklere bakılarak cevap verilemez ve şıklar arasında "erkek" veya "kadın" seçenekleri yoktur. H: Toplumsal Cinsiyetlerin ilki "Heteroseksüalitedir. (İlişki için karşı cinsi tercih edenler. Kadın-erkek ilişkisi) Bu diğer cinsiyetleri baskılayan, ötekileştiren, erki kont- rol eden cinsiyettir ve "düşman" cinsiyettir. Diğer toplum- sal cinsiyetlere yer açabilmek için onun geriletilmesi gere- kir. Dost Cinsiyetler: LGBTQ+'dır¹18. L: Lezbiyen; kadın kadına ilişki. G: Gay; erkek erkeğe ilişki. B: Biseksüel; kadın ve erkekle aynı anda ilişki. T: Trans; karşı cins rolüne girerek ilişki. Q: Questioning; kararsız ya da cinsiyetini tanımlamak istemeyen. Queer; ahlak erkeğinin anormal sayıp ötekileş- tirdiği, aşağıladığı diğer ilişki modelleri (pedofili, ensest ¹19, zoofili vs.) +: Toplumsal cinsiyetlere dost heteroseksüeller veya yeni gelecek tanımlanmamış ilişki modelleri (pornocu, sadoma- zohist, sadist, oğlancı, fetişist, pezevenk, röntgenci, teşhirci, fortcu vs.) 120
Sayfa 62
184 syf.
·
Not rated
Melankoli … mi?
Kitabı, okuma zevkine güvendiğim birinin tavsiyesiyle almıştım ve kitaptan beklentim de gerek ismi olsun, gerek tavsiye eden kişi olsun gerek kapak tasarımı ve içindeki görseller olsun büyüktü. Fakat kitap beklentimin çok altında kaldı maalesef. Kitabın birkaç bölümünü (Melankolinin Tipleri ve Türleri Üzerine / Ebeveynler Melankolinin Yayılmasına Sebeptir ) severek okudum, hem bilgi düzeyimi arttıran hem de melankolinin kitabın yazıldığı dönem olan 17.yy’da nasıl bir bakışa sahip olduğu hakkında bilgim de oldu. Fakat kitabın geri kalanı ne yazık ki çok sıkıcı hatta yer yer anlamsız geçti. Özellikle aşkım melankolisi başlığıyla yazılan son 3 bölümün aşkım melankolisiyle hiç ilgili olmaması beni baya hayal kırıklığına uğrattı. Mesela Aşk Melankolisi adlı bölümde yazar tam 15 sayfa boyunca bu konu hakkında yazmanın ayıp olmadığından aşkın da kutsal olduğundan bahsedip resmen dönemin eleştirmenleri kendini eleştirmesin ve “sığ” bir adam olarak görmesin diye laf anlatmış. Yani bana çok saçma geldi ve başlıkla uzaktan yakından alakası yoktu. Ya da bir sonraki başlık olan Aşkım Başlangıcı, Öznesi, Tanımı ve Türleri kısmında sadece mitoloji ve eski hikayeleri anlatmış ama yani nasıl söyleyeyim h kayda değer bir şekilde inceleyerek değil de dümdüz sıradan bir şekilde. Velhasıl kelam, benim için çok hayal kırıklığına uğradığım bir kitap oldu. Bence okumama değmedi.
Melankolinin Kısa Anatomisi
Melankolinin Kısa AnatomisiRobert Burton · Maya Kitap · 201857 okunma
Atsız'ın Kalem Kavgaları ve Kalem Kavgalarında Atsız Üslubu 1930'lardaki kalem kavgaları: Atsız, kalem kavgalarıyla da tanınmış bir isimdir. Onun deyişiyle "mürekkepli kalem tartışmaları” ilk yazı hayatından vefatına kadar sürer. Bu tabiri Atsız, 1956 yılında Ocak gazetesinde yazdığı "Bir Felsefe Öğretmeninin Yanlışları"
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.