Ederlezi
Fakat gerçek şu ki, Elif içime işliyordu. Yanımda kaldığı o ilk gecenin son olacağını sanmıştım ancak öyle olmadı. Her gece kalması için onu ikna etmenin bir yolunu buluyordum, hep bir bahanem vardı öne sürecek... Oysa daha ilk günden kalmasını istememin yeterli olacağını söylemişti, neden bahane uyduruyordum ki? Kendimi kandırmak için mi?
Ederlezi
Ve evet. Omzumdan yedim. Üstelik bu kez sıyırma falan değil, cidden girmişti mermi. Sol omzumdan başlayan cayır cayır bir sıcaklık vücuduma yayılırken "KAFAYA SIKSANIZA OR*SPU ÇOCUKLARI!" diye bağırdım karanlığa. "GÖMLEK HEDİYEYDİ LAN!" İki tane g*tverenin "Aha bu o deli olan lan..." diyerek güldüğünü duydum. Gerçek hayattaki çatışmaların filmlerden bir diğer farkı da buydu işte, insanlar her zaman ciddi bir şekilde birbirini öldürmüyordu. Mesela şu- Evet... Gülerken gitti or*spu çocuğu.
Reklam
Ederlezi
...bir yandan da başındaki fırfırlı şapkayı çekiştiriyordu eliyle. Beceremeyince dudaklarını büzerek kafasını kaldırdı. Benden yardım isteyeceğini anlamıştım ama söylerken ne kadar tatlı olduğunu bildiğim için hiçbir şey yapmadım. Birkaç saniye sonra yan tarafa dönüp bağırdı. "EYYYİİİFFFF!" Ne Elif'i yine? Bu zilli iki gündür tanıdığı kız için mi satıyordu beni? Ben onun amcasıydım ya, bizim kan bağımız vardı bir kere! "Eyyiifff çapkaaaam çıkale nisiiiin?!" "Dur hain köpek, ben çıkarırım." diye homurdanarak şapkasının ipini açtım. "Sen var ya... İstanbul'a dönünce amca amca diye ağlarsan görüşeceğiz biz seninle." Beni tınmadı bile. Şapkadan kurtulunca "Eyyiff baaak!" diyerek tekrar kıza döndü. Onun kıkırdamaya başladığını duyunca çaktırmadan ben de bir bakış attım. Kocaman mavi gözlerini şaşı yapmış sırıtıyordu bebeğe, ardından dudaklarını öne uzatıp öpücük attı. Sikeyim ya...
Ederlezi
"Kardeşim diye demiyorum, daha başını kaldırıp bir kızın yüzüne baktığını görmedim." Ardından kafasını diğer tarafa çevirip sessizce mırıldandı. "Genelde boyundan aşağısına bakıyor it "
Ederlezi
Gündüz bar kapalıyken genelde locada ayağımın dibinde yatıyordu, mekan açılınca da birlikte çalışma odasına gidiyorduk. O ara alıştım galiba puşta. Hevesle üstüme atlayıp parçalarıma yapışınca köpeği kucağıma alıp eve yürümeye başladım. Bir yandan da konuşuyorduk. Kulağa çok saçma gelecek ama cidden hep aynı şekilde havlamıyordu bu hayvan. Mesela
Ederlezi
"İşler çok yoğun değil, ben de dağıtıyorum sabah akşam." "Evde mi?" dedi hafiften öfkelenerek. "Yoksa mekanın locasında tek başına oturup içerek mi?" "Abi sen benden ne istiyorsun?" "Hayatına devam etmeni!" diye çıkıştı bana. "Bazı şeyleri arkanda bırakmanı istiyorum Alparslan. Kurtul şu
Reklam
182 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.