Öyle kısaydı ki adımların
Şöyle bir bardak yıkayışının vaktiyle
Ölçülür ve denk düşerdi ancak.
-Bu dizeler beni çok etkilemişti zamanında . hala da tüm muazzamlığını üzerinde tutuyor. Sadece ufak bir şeyden bahsetmek istiyorum bu dizeler ve Edip Cansever hakkında . Edip, kısa bir vakti anlatmak isterken bunu bir bardağın yıkanışı ile sunuyor bize. Her gün yaptığımız basit bir bardağın basit bir sekilde yıkanması. Ne kadar sıradan ve çabucak biten bir iş yaptığımız şey aslında. Bu sıradanlığı Edip alıp zaman kavramının kendisi yapıyor. Düşündüğümüzde zaman kavramı insanlarin suni bölümlere getirdigi ve elle tutulmayan , ölçümünü bir araca göre yapmadığı bir olgu çoğunlukla. Yıldönümleri, saatler , saniyeler ve benzeri bir çok birim bizim zamanı anlamlandırmak için kullandığımız kelimeler. Ama Edip Cansever zamanı elinde tutup dokunabildigi bir olguyla bize anlatıyor. Bazen annesine yardim edip bir bardağı yıkadı çocukken Edip Cansever. Yanlizken ve en uzun bardak yıkayışı bu vakittir, yıkadı bardağı. Bazen sevdiği kadının bardağı yıkamasını izledi .En kısa vakit bu vakitti kesinlikle. Benim anlatmak istediğim de bu . Bir siirde imgenin gücü ve sıcaklığı o şiiri bambaşka kılıyor. Bu şiiri bilmeyenler için ismi yaş değiştirme törenine yetişen öyle bir siir.