Bir zamanlar, evinin yolunu sihirli bir şekilde bulan bir tavşan varmış.
"Fakat şu soruya cevap verir misin? Eğer sevgi yoksa bir masal nasıl mutlu bir sonla bitebilir ki?"
Sayfa 35Kitabı okudu
Anlam Yoğunluğu :
.
Kalbini aç. Biri gelecek. Birisi senin için gelecek. Ama önce kalbini açmalısın.
...
"Beklentilerle dolu olmalısın. İçin umutla dolup taşmalı.Seni kimin seveceğini ve senin de bundan sonra kimin seveceğini merak etmelisin."
"Artık sevgiyle işim bitti. Yeteri kadar sevdim. Çok acı veriyor", dedi Edward.
Sayfa 189Kitabı okudu
"Aşağıda tek başınasın. Biz ise burada takımyıldızlarımızın içinde bir aradayız," der gibiydi yıldızlar.
"Bir zamanlar beni de sevenler oldu," dedi Edward, yıldızlara.
"Ne olmuş?" diye cevap verdi yıldızlar. "Şimdi yapayalnız olduktan sonra ne fark eder ki?"
Sayfa 114Kitabı okudu
"Kalbini aç ," dedi yaşlı bebek nazikçe. "Biri gelecek. Seni almaya da biri gelecek. Fakat öncelikle kalbini açmalısın. "
Sayfa 192Kitabı okudu
"Artık sevgiyle işim bitti. Yeteri kadar sevdim . Çok acı veriyor."
Sayfa 189Kitabı okudu
"Edward pat diye yere düştü ve uzun ve kirli tepeden aşağı doğru yuvarlandı. Nihayet durduğunda arkasında yaslandı ve gökyüzüne baktı. Sonra takımyıldızlarını incelemeye başladı. Sonra durdu. Kendi kendine düşündü...
"Daha kaç kere, hoşça kal deme fırsatı bulamadan birisini kaybetmem gerekiyor?"
Edward kalbinin derinliklerindeki yarasını hissetti. Edward ağlamak istedi. Kalbini aç. Birisi gelecektir. Birisi senin için gelecektir. Ama öncelikle kalbini açmalısın.
Hayır. Buna inanma. Açamazsın."
Ve tavşan bir daha sevmek gibi bir hata yapmamaya ant içmiş.
Geride bırakılanlar
Edward , geride bıraktığın insanların isimlerini tekrar tekrar söylemenin nasıl bir şey olduğunu biliyordu. Birini özlemenin nasıl bir şey olduğunu biliyordu.
Sayfa 105Kitabı okudu
Edward içinden ''Bana bak'' dedi. Kolları ve bacakları titredi. ''Bana bak. Dileğin yerine geldi. Sevmeyi öğrendim. Ve bu berbat bir şey. Paramparça oldum. Kalbim kırık. Bana yardım et.''
Sayfa 151Kitabı okudu
prensip olarak, hoşuna gitmeyen konular hakkında düşünmemeyi tercih ediyordu.