Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hiram abif

Hiram abif
@ehrimen2
Ne mutlu sırlar öğretisinden geçmiş kişiye. O kişi, hayatın kaynağını da bilir, hedefini de.
“Eninde sonunda hepi­miz boylayacağız öteki tarafı, şimdi yaşamaya bakalım!"
Sayfa 43 - Can
Reklam
Bir izahata kalkışıyorum. Yazmak, ihanet edenin son çaresidir.” Jean Genet
Sayfa 9 - Can
Aile geçmişimizden çözümlenmemiş travmalar sonraki nesillere yayılır ve sorgulamak hiç aklımıza gelmeyen şekil­ lerde duygularımıza, tepkilerimize ve seçimlerimize karışır. Bu deneyimlerin bizden kaynaklandığını zannederiz. Genel­likle görünmeyen gerçek kaynağı ile hangisi bizim hangisi değil ayırt edemeyebiliriz.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bilinçaltımızın geniş depo alanı yalnızca travmatik anıları değil, aynı zamanda atalarımızın çözümlenmemiş travmatik deneyimlerini de içinde tutar. Bu ortak bilinçaltında, ataları­mızdan birinin anısının kalıntılarını yeniden yaşarız ve ken­dimizinmiş gibi ifade ederiz.
Sayfa 62
Bir travmanın tekrarlanması her zaman asıl olayın tam bir kopyası değildir. Örneğin birinin suç işlediği bir ailede daha sonraki bir nesilde doğan biri hiç fark etmeden o suçun bede­lini ödeyebilmektedir.
Reklam
Stresin hamile anneler ve erken doğum üzerindeki etkilerini incele­ mişlerdir. Sonuçlar, stres altındaki annelerin erken doğum yaptıklarını ve kızlarının da hamileliklerinin kısa sürdüğü­ nü ortaya çıkarmıştır. Kız torunlar ise annelerinden de kısa hamilelik yaşamışlardır. Araştırmacıları en çok şaşırtan şey üçüncü nesilde meydana gelmiştir. Stres altındaki büyükan­nelerin kız torunlarının, anneleri stresli olmamasına rağmen daha kısa hamilelikleri olmuştur.
Sayfa 44
Dr. David Sack Psychology Today dergisinde yayınlanan yazısında "Travma­ nın geçmişten uzanarak yeni bir kurban seçme gücü vardır.",
Sayfa 38
Bazen acı kendini ifade edebilecek veya çözüme kavuşabi­lecek bir yol bulabilene kadar saklı kalır. Bu ifadeler genellik­ le bir sonraki nesilde bulunur ve açıklaması zor belirtiler ha­linde yüzeye çıkabilirler.
Sayfa 28 - Sola
Hatırlamanın zorlaşması her şeyi unuttuğumuz anlamına gelmez. Travmatik olayın parçası olan kelimeler, görüntüler ve dürtüler içimizde taşıdığımız acılarımızın gizli dilini oluş­ turmak üzere yeniden ortaya çıkarlar. Hiçbir şey kaybolmaz. Parçalar sadece yön değiştirirler.
Sayfa 21 - Sola
Bazen, kalbin açılabilmesi için kırılması gerekir.
Sayfa 14 - Sola
Reklam
Platon’un Alkibiades’de yazdığı gibi- “kendini bilen, kendinde olan her şeyi bilir.”
Sayfa 46 - Biblos
“Ey Adam! Biz sana ne hazır bir yüz ne de özgün, doğuştan gelen bir özellik verdik, ta ki kendi yerini, biçimini, yeteneklerini kendin seçesin, onları kendi yargın, kendi kararın ile edinebilesin. Bütün öteki yaratıkların doğası bizim koyduğumuz yasalarla belir­ lenip sınırlanmıştır. Oysa senin önünde böyle sınırla­ malar yok, kendi yüzünün çizgilerini sana koruma görevini verdiğimiz özgür isteğinle çizebilirsin. Seni dünyanın tam ortasına koyduk, baktığın yerden dün­ yadaki her şeyi daha kolay görebilesin diye. Seni ne yersel ne göksel, ne ölümlü ne ölümsüz olarak yarattık; özgür, olağanclışı bir yontucu gibi kendini, kendi seçiminle biçimleyebilesin diye. Aşağıya, yaşa­ mın kaba biçimlerine inmek de tanrısal yaşam sürenle­rin düzenine çıkmak da senin elinde.”
Sayfa 18 - Biblos
Gerçek bir dalınççı gövdesini unutur, usun en derin yerlerine erişir, o dünyasal değildir, göksel bir hayvan da değildir, insan etine bürünmüş Tanrıdır daha çok.
Biblos
Gizemin belirttiği gibi, “saf olma­yanın saf olana dokunması kutsala saygısızlıktır”.
Biblos
insan yapısı içinde onun belli bir yeri yoktur. İnsan da, “Ne yersel ne de gökseldir, ne ölümlü ne de ölümsüzdür.” Gelgelelim bilinç aracılığı ile bilinç içinde olduğu şey olur.
Biblos
556 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.