Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Düzülke-Edwin A. Abbott
Daha fazla boyutlu evrenleri anlamanın en basit yolu, daha az boyutlu evrenleri incelemektir. Bu işi halka yönelik bir roman şeklinde üstlenen ilk yazar, 1884 yılında iki boyutlu evrenlerde yaşayan insanların garip adetlerini anlatan Viktorya devrine ait bir hiciv olan Flatland’ı (Yassıülke) yazan Shakespeare dönemi bilim adamlarından Edwin A. Abbott’dur.
Sayfa 192
Glashow, fiziğin temellerini alt üst etmek için yeni parçacıklar icat etmekten de hoşlanır. Alışılmışın özellikle dışında olan yeni bir parçacık önerdiği zaman, çalışma arkadaşı Howard Georgi, "Bu onun için yerleşik düzeni taşlamanın başka bir yoluydu," demiştir.
Sayfa 74 - Odtü Yayıncılık Michio KakuKitabı okudu
Reklam
Yang-Mills kuramının içine işlemiş olan sonsuzlar, daha önceki W parçacığı kuramına bulaşan sonsuzları fizikçilerin hâlâ tam olarak anlayamadığı bir şekilde ortadan kaldırmıştı. Burada, simetri ile renormalizasyon arasında insanı serseme çeviren bir etkileşim mevcuttur. Bu ayrıca, yıllar önce QED üzerinde çalışan fizikçiler tarafından ya plan keşfin de -kuantum alan kuramındaki sonsuzların birbirlerini bir şekilde götürmesi- bir tekrarıydı.
Sayfa 73 - Odtü Yayıncılık Michio KakuKitabı okudu
Kendine ve kendine güvenene güven böyle bir şey olmalı
Aslında Einstein, kuramlarını öylesine özenle seçilmiş fizik kurallarına ve öyle güzel simetrilere dayandırıyordu ki, Nobel Ödülünü almadan yıllar önce eski eşine ödülden alacağı parayı boşanma tazminatı olarak ödeme sözü vermişti.
Sayfa 34 - Odtü YayıncılıkKitabı okudu
Güneş’in bir yıldızdan başka bir şey olmadığını söylediği için 1600 yılında kazığa bağlanıp yakılan Giordano Bruno’dan bu yana, entelektüel açıdan uzun bir yol geldik.
Sayfa 230
"Einstein daima olabilecek en basit fikirlerle başlar ve problemi nasıl gördüğünü anlatarak onu uygun bağlam içerisine sokardı. Bu sezgisel yaklaşım, neredeyse resim yapmak gibi bir şeydi. Bu, bana bilgi ile anlama arasındaki farkı öğreten bir deneyim olmuştu."
Reklam
"Bir son olmanın ötesinde, bu yalnızca başlangıçtır."
Birdenbire farkına varırız ki, “kütleçekimi" aslında bir kuvvet değil, madde-enerjinin (Güneş) varlığı nedeniyle uzay-zamanda meydana gelen bir bükülmedir.
Maxwell'in denklemleri, uzayın ve zamanın tanımlanmış şekilleri yüzünden Newton' unkilere göre temel ayrılıklar göstermekteydi. Newton için zamanın nabzı, evrenin her yerinde aynı şekilde atmaktaydı. Dünya üzerinde bulunan bir saat ile aynı hızda ilerlemekteydi. Buna karşın Maxwell'in denklemleri, bazı durumlarda saatlerin yavaşlayabileceğini öngörmekteydi.
276 öğeden 181 ile 190 arasındakiler gösteriliyor.