İnsanlar birer ada gibidirler kimi büyük kimi küçük.Bir yaş gelir artık kendi adanızın hudutlarına varırsınız,daha ötesi yoktur işte,o kadarsınızdır.Mesele daha büyük olmaya çalışmak değil mevcudu en güzel şekle getirmektir.Yani onca sene yaşamışsınızdır işte,neye benzetmişsiniz adanızı? Çorak bir yer mi? Bir çöl mü? Yoksa ormanlar mı yeşermiş?Tatlı çiçek bahçeleri mi yetiştirmişsiniz.İşte hayatın son safhasında idrakine varacağınız yegane hakikat budur,kendi sınırlarınız.
“Hepimiz bir nevi yakıtız.Dünyaya geliyor ve yanıyoruz;bazılarımız diğerlerinden daha hızlı yanıyor.Yanmanın farklı türleri vardır.Fakat hiç yanmamak,hiç alev almamak ne hüzünlü bir yaşam olurdu,öyle değil mi?”
İyi biri olmanın her koşulda kendisini kurtaracağı fikri,insanın en büyük sanrısıdır.İnsan,acımasız olma hakkını gerektiği yerde kullanmayı bilmeli ve bundan vicdan azabı duymamalıdır.