Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Cum'a'nın Hayr'ı Bereketi üzerimize olsun.
Bir kulun Rabbi huzûrunda iki duruşu vardır. Birincisi namazda, İkincisi ise kıyâmet gününde. İkinci duruş da kurtuluşu, birinci duruşunu ne kadar güzel yaptığına bağlıdır. Kayyim el-Cevziyye رحمۃالله
Bugüne Mahsus.
youtu.be/OrCx5wW94m0 Vivaldi’nin bu parçasını ne zaman dinlesem, tarif edilemez derinlikte bir huzur hissederim. Bu huzurun ardından boğazımdaki düğüm sihir olabileceğini düşündürecek bir zariflikle çözülür, içime sevinç dolar. Sonra aşık olmak isterim. Evet, bu parçayı ne zaman dinlesem karşı konulamaz bir aşık olma arzusu kaplar
Reklam
hayal ettim bölüştüğümüzü bi ekmeği oturtarak el ele diz dize ve göz göze bakışarak hiç ölmeden sonsuza kadar*
.... Adalet ezilenler için bir tuzaktır Bu başlığı atarken bir avukat olarak biraz gerildiğimi itiraf etmeliyim. Zira adalet gibi insanlığın “yakıcı” taleplerinden birini böylesi bir önermenin konusu etmek, hele de bunu adaletle doğrudan ilişkili bir mesleğin üyesi olarak yapmak nereden bakarsanız bakın oldukça iddialı. Tabii bu iddianın
Din meselesinin özüne dair…
Bir; Pagan Dinler. İki; Kitaplı, Peygamberli ya da Suni Dinler. Yani bir peygamber tarafından oluşturulan dinler. Pagan Dinler, yani çoktanrılı dinler, doğal dinlerdir. Tüm toplumun kolektif düşüncesi ve bilinciyle oluşturulur Pagan Dinler. Ama Kitaplı Dinler, bu işi tek başına Tanrı’dan, Allah’tan, Yahve’den mesaj aldığını, vahiy aldığını iddia
El ele olmadan olur mu aşk, olurmuş… Yürek yüreğe değermiş… Ne mesafeler engel olabilirmiş buna, Ne sınırlar, ne yasaklar… Bir bakışa hasret kalır mı insan? Kalırmış… Aynı düşü kurar mı iki kişi?
Reklam
Hiçbir şeyden çekmedi dünyada Nasırdan çektiği kadar; Hatta çirkin yaratıldığından bile O kadar müteessir değildi; Kundurası vurmadığı zamanlarda Anmazdı ama Allah'ın adını, Günahkâr da sayılmazdı. Yazık oldu Süleyman Efendi’ye.
23 Mayıs 2020 tarihinde yazmışım.
Kronik rahatsızlığım olduğundan dolayı Mart ayında kontrole gittim. Sırada giriş için bekliyordum, arkamdan biri bana "Şu karşıdaki kadını tanıyor musun?" diye sordu. Ben de "Hayır" dedim. "Güzel mi?" diye sordu, ben de "Evet" dedim. "Şuradaki adamı tanıyor musun?" diye sordu. "Hayır,
Gözlerim gözyaşımla parlaklığını artırıyor İç hesaplaşmalarım rüyalarıma tebelleş oluyor Müebbetliğim bir kuş cıvıltısıyla sonlanıyor Hayatın ezgileri ruhumu şahlandırıyor Niyet ettim bir gülümsemeyle sırları açık etmeye Umut kokan hayatların bir filizinde köklenmeye Muhtaçlığı yüreğinde hissedenlere Neşeyi derinliklerine hapsedenlere İki el arasına kokan başın çaresizliğine Açılmayan kanatların denksizliğine Gözyaşı kadar hafif, acısının ise müşkül bıraktığı yüreklere Mübre diyen kalbimin tebessümüne Başımı koyuyorum... Sevgimi  döküyorum tereddütsüzce Dillerimi süslüyorum bir gelin çiçeğiyle Cenap insanların şerefli yüreklerine taht kursun Kursun da eşrefi mahlukat kendine gelsin niyetiyle... 30/7/2023 Pınar PEKĞÖZ
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.