Liderlik niteliklerini nasıl kazanacaklarını soranlara yanıtım hep aynı olur. Daha katılımcı olmaya gönüllü olun. Çoğu kurumlarda gerçekten liderlik yapmak isteyenleri bulmak zordur. Herkes köşeye çekilip kimse onlardan bir şey istemesin umuduyla oturur. Mahallenizde yürütülecek projelerde sorumluluk alın. İş yerinizde projeleri yürütme görevini siz üstlenin diye tavsiyede bulunurum. Elbette salt gönüllü olmak kimseyi büyük bir lider yapmaya yetmez ama deneyimlerinizi değerlendirir ve eksiklerinizi tamamlarsanız, büyük bir lider olmak üzere kendinizi yetiştirebilirsiniz.
Onlar ümidin düşmanıdır, sevgilim,
akar suyun,
meyve çağında ağacın,
serpilip gelişen hayatın düşmanı.
Çünkü ölüm vurdu damgasını alınlarına :
– çürüyen dil, dökülen et -,
bir daha geri dönmemek üzre yıkılıp gidecekler.
Ve elbette ki, sevgilim, elbet,
dolaşacaktır elini kolunu sallaya sallaya,
dolaşacaktır en şanlı elbisesiyle : işçi tulumuyla
bu güzelim memlekette hürriyet
Ciğeri dağlanır elbette ciğer dağlayanın.
*Celal Güzelses
Sayfa 115 - Kırmızı Kedi Yayınevi
Kant bunlardan biridir: “İnsan, eğitilmesi gereken tek varlıktır” der. Aydınlanma projesinin kurucu ve takipçilerinin hepsi bu ilkeden yola çıkar. Rousseau, tam bir polisiye romanı sunar Émile ile. Çocuk, öğretmenin gerçek bir oyuncağıdır; psikolojik, düşünsel ve bedensel oyuncağı, her tür entrikaya uğrayarak eğitilir. Eğitmek, yönetmektir, hükmetmektir, eğitilen üzerinde egemenlik kurmaktır. Eğitmek, baskılamaktır. Elbette baskı çeşitleri vardır. Aydınlanmacıların yöntemi Kilisenin sopasının yerine Düşüncenin sopasını getirmekti ki bunda başarılılar. "Belli başlı zorlamaların emredildiği bir ortamda özgürlük düşüncesi nasıl yeşerebilir?”. Azgın ve kuralsız çocuğuyla baş edemeyen bir annenin bir kabare sunumu olarak yansıyor bana bu soru. Yeşeremez tabiî ki!
Sayfa 19Kitabı okuyor
Hasret olmak, bilememektedir biraz da neyi özlediğini...Özlemin bir nesnesi vardır elbette ama adını koyacak kelime bulmak mümkün olmaz hiçbir zaman.
Ya biz, bizler neyin yokluğunu duyarız hayatta?
“İki satır öğrendin diye herkesi cahil mi sanıyorsun? Bağırıp çağırarak gözümüzü korkutmaya mı çalışıyorsun? Ben bilmesem de bir bilen vardır elbette.”
Sayfa 388Kitabı okuyor
Ve belki de İnsan büyüdükçe azalıyor beklentileri. Tıpkı verebilecekleri gibi, almak istedikleri de azalıyor. Daha kenarında duruyor her şeyin yaşarken. Kırılmamak için büyük duygular yüklenmekten kaçıyor. Büyük duyguların olmadığı yerde, nefretten ve intikamdan söz edilemez elbette. Nefret etmeyi bırakıyor. İntikam almaya üşeniyor. Tıpkı çok sevmeye yorulduğu gibi. Sevmediği insanlara tahammül etmeyi bırakıyor büyüyünce. İnsanlara kendini sevdirme derde de kalmıyor. Dünyanın merkezi daha çok kendine doğru kayıyor istemsizce. Bütün odak noktası kendi duyguları oluyor.
Sayfa 348Kitabı okudu
İnsanın büyük bir iş tasarlamasıyla o işi yapması arasında geçen zaman ne denli üzücüdür! İnsan ne boş korkulara kapılır, ne de kararsızlıklar geçirir! Elbette ,ortaya hayatını koymuş. Yok, daha fazla bir şey ,şerefini koymuş!
SCHILLER
İnsanların, bitkilerin, hayvanların, cansız varlıkların ve bir de eğer varsa göremediklerimizin de içinde bulunduğu bu Dünya gezegeninin kendi ekseni etrafındaki dönüş hızı ekvatorda saatte 1.670 km olarak hesaplanmış. Evet, yanlış okumadınız, saatte 1.670 km! Bu, ses hızından da yüksek bir hız manasına gelmektedir. Bir örnek vermek gerekirse,
Sayfa 12 - Yüzleşme Yayınları
Kalbiyle yaşayan biriyim ben,
Elbette yenilirim asra yenik düşmüş kalbinize.
Asla sizinle boy ölçüşemem.🫡