Dönemi çok iyi yansıtan ve anlatan bir eser. Elbette ki bir çok kişi gibi bende dizisini izledim fakat kitap bambaşka bir boyutta ve akıcılıkta.
Bihter bu izdivacı annesine karşı kazanılmış bir zafer olarak gördü. Sadece bu da değildi elbette bu evlilikte varlıklı bir adamın eşi olarak saygı görecek arzuladığı hayatı yaşayabilecekti. Oysa asıl arzuladığı şey sevmekti. Bihter Adnan Bey tarafından seviliyordu fakat o Adnan bey'i bir ağabey belki de bir babaya duyulan bir sevgiyle seviyordu. Bihter'in aç ve muhtaç olduğu arzulu tutkulu bir sevgiydi. Bunu en yakınında bulunan Behlül de bulacağı yanılsamasına düştü. Fikrimce bu kesinlikle bir aşk değildi. Bihter'in sevmek ihtiyacından doğan bir yakınlıktı. Behlül ise sevilmek ihtiyacındaydı günlük ilişkiler hovardalıklar derken Bihter'in Behlül'e yakınlığı onun için hayal edilemez bir şeydi. Bihter yasaktı, erişilemez ulaşılamaz bir noktadaydı ve Behlül'ü seviyordu. Bu gurur okşayıcı bir durumdu elbette. Fakat kolay olandan çabuk usandı o altın tepside sunulan bir aşk değil, heyecan istiyordu.