Rahmet-i Rahmân’ı dilerler ammâ
Emr-i Hakk’a karşu ısyâne bir bak
Bugünkü bu demde gülerler ammâ
Kur’ân’ın verdiği fermâne bir bak
Şeyâtîn ellere vermiş berâtı
Gaflet çekmiş altlarına kır atı
Güler oynar sanki geçmiş sırâtı
Fısk u fesâd ile devrâne bir bak
Muhammed ümmeti böyle olursa
Kitâbsız sünnetsiz hâlden kalırsa
Nefs ü hevâsıyla bir yol bulursa
Herbir şeye Kādir Sultân’e bir bak
Nefs-i emmârenin emri duyuldu
Seve seve şeyâtîne uyuldu
Emr-i şer-‘i şerîf dilden soyuldu
Seâdetsiz pîr ü civâne bir bak
Sevdiğim eller bir kadının elleridir
Sımsıcak dokunuşlarının elleridir
Düşlerimi tüy gibi hafifleten
Annemin ya da kızımın elleridir
Erkek yazgımızın hüzünlerini
Paylaştığım babamın elleridir
Bir ömrü birlikte dokuduğumuz
Arkadaşlarımın elleridir
Nice yalnız gecede tutunduğum
Yalnızlığımın elleridir
Bakışlarımızın ayrılmaz yoldaşı
Ayrılmaların, kavuşmaların elleridir
Sözcüklere kanatlar takıp
Uçuran ozanların elleridir
Ölüme karşı el ele yürüdüğüm
Ölümsüz aşkın elleridir
Ağustos 2000
Sayfa 28 - Adam Yayınları / YENİ AŞKA GAZELKitabı okudu
““...
Camilere Hu geldi
Çeşmelere su geldi
Ben yari görünce
Aklıma neler geldi.””
( Antalya Türküsü )
Yaz geldi ya bir rehavet bir kavrulma başladı ki sormayın. Gençler kıpır kıpır yerlerinde duramıyorlar. Ofisteki klimayı açsak bir bela açmasak ayrı bela. Bu duruma klima kompleksi diyorum ben, bazısı adını duysa biryeri tutuluyor...